İçinde kay olan 5 harfli 15 kelime var. İçerisinde KAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kay olan kelimeler listesine ya da Sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAYMA

  1. [isim] Kaymak (II) işi
  2. Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi

KAYRA

  1. [isim] Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

KAYAÇ

  1. [isim] Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir

KAYAK

  1. [isim] Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç
  2. Bu aracı kullanarak yapılan spor

KAYME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kâğıt para, kaime

KAYIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yere mal ederek deftere geçirme
    • "Çocuğun kaydı bulunamadı."
    • "Ben kayıt altına giremem."
    • "Kanun ... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz." (Anayasa)
  2. Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
    • "Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır." (Refik Halit Karay)
  3. Önem verme, gözetme
  4. Resmî belge
  5. Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
  6. Şart
    • "Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim."
  7. Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
    • "Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin."

KAYIR

  1. [isim] Kalın kum
  2. İnce kum

KAYIŞ

  1. [isim] Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
    • "Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu." (Ömer Seyfettin)
    • "Kayış gibi et."
  2. Ustura bilenen cilalı kösele
    • "Kayış gibi çamaşır."

KAYIK

  1. [isim] Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
    • "Balıkçı kayığı."
  2. [sıfat] Bir yana kaymış

KAYŞA

  1. [isim] Toprak kayması

KAYIN

  1. [isim] Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
  2. [sıfat] Bu ağaçtan yapılmış

KAYIP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaybolma, yitme, yitim
    • "Bizim yokuş son iki yılda çok kayıp vermişti. Cemal Nadir bu kayıpların en büyüğüydü." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Şu yeşil bu mor derken bizim futbol sevgisi gene kayıplara karıştı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. [sıfat] Kaybolmuş olan, yitik, zayi
    • "Kayıp eşya."

KAYAN

  1. [sıfat] Kayarak yer değiştiren
  2. [isim] Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş
  3. [isim] Dağdan inen sel

KAYGI

  1. [isim] Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa
    • "Korku ve kaygıyla vücudunu dinledi." (Atilla İlhan)

KAYAR

  1. [isim] Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
  2. Pay
    • "Bir temiz ağzının kayarını verdim."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü