İçinde kav olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde KAV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kav olan kelimeler listesine ya da Sonu kav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAV

2 Harfli Kelimeler

AK, AV

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAVURMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek
    • "Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız." (Salâh Birsel)
  2. Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak
    • "Rüzgâr ekinleri kavurdu."
  3. Çok üzmek, yakmak, mahvetmek
    • "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KAVKISIZ

  1. [sıfat] Kavkısı olmayan

KAŞKAVAL

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tekerlek biçiminde, sarı renkte, kaşara benzeyen bir tür peynir
  2. [sıfat] Aptal, sersem

KAVLAŞMA

  1. [isim] Kavlaşmak işi

ŞAŞKAVAL
...
KAVUKSUZ
...
KAVRULUŞ

  1. [isim] Kavrulma işi veya biçimi

DALKAVUK

  1. [isim] Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak
    • "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse

KAVUŞMAK

  1. [-e] Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
    • "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
    • "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Katılmak
    • "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. [nsz] Bir araya gelmek, birleşmek
    • "Ceketin önü kavuşmuyor."
  5. [nsz] Güneş batmak
  6. Varmak, ulaşmak

KAVASLIK

  1. [isim] Kavas olma durumu veya kavasın görevi
    • "Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada İsmail'in oğlu yanından uzaklaştırıldı, gitti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KAVAFİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler

KAVZAMAK

  1. [-i] Sıkı tutmak, kavramak
  2. Korumak, muhafaza etmek

KAVAKLIK

  1. [isim] Kavakları çok olan veya kavak ağacı yetiştirilen yer

KAVAFLIK

  1. [isim] Kavaf olma durumu
  2. Kavafın işi

KAVLİNCE

  1. [zarf] Kavline göre, sözüne bakarak
    • "Ayşe Hanım'ın kavlince paşa pek cömertmiş." (Sermet Muhtar Alus)

KAVUKLUK

  1. [isim] Kavuk koymaya yarayan küçük raf

KAVLAĞAN

  1. [isim] Çınar ağacı

KAVRAMCI
...
KAVLAMAK

  1. [nsz] Kabarıp dökülmek, soyulmak

KAVRULMA

  1. [isim] Kavrulmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü