İçinde kav olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde KAV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kav olan kelimeler listesine ya da Sonu kav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAV

2 Harfli Kelimeler

AK, AV

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAVURGA

  1. [isim] Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu

KAVİLYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yelkenin kasa ve halat dikişlerinde, kollar arasını açmak için kullanılan, sivri ağaç veya demirden yapılmış sert parça

AKKAVAK

  1. [isim] Söğütgillerden, yapraklarının altı beyaz olan bir kavak türü, akçakavak, Hollanda kavağı (Populus alba)

KAVANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
  2. Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
  3. Bir işi başka birine yükleme, başına sarma

KAVAKÇI
...
KAVRAMA

  1. [isim] Kavramak işi, anlama, algılama
  2. Ağaç kuşak
  3. Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayırma, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine iletme
  4. Küçük orak

KAVURMA

  1. [isim] Kavurmak işi
  2. Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et
    • "Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Kavrulmuş olan

KAVİSLİ

  1. [sıfat] Kavisi olan
    • "İki zincirin arasında sallanan yarım kavisli oturma yerlerine binersin." (Çetin Altan)
  2. Falsolu

MUKAVVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuvvetlendirici, güç katıcı

KAKAVAN

  1. [sıfat] Kendini beğenmiş, sevimsiz, düşüncesiz, bilgisiz, budala

KAVALYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek
    • "Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kibar erkek

KAVGALI

  1. [sıfat] Kavgayla yapılan veya içine kavga karışan
    • "Kavgalı bir toplantı."
  2. Birisiyle kavga ederek darılmış olan, dargın

KAVUKLU

  1. [sıfat] Kavuk giymiş

CILKAVA

  1. [isim] Kurdun veya tilkinin ense postundan yapılan kürk
    • "Sırtına da almış cılkava kürkü / Köroğlu söyledi üç beyit türkü." (Halk türküsü)

KAVUKÇU

  1. [isim] Kavuk yapan veya satan kimse
  2. Birine yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulan, onaylayan kimse

KAVURUŞ

  1. [isim] Kavurma işi veya biçimi

HALKAVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Halka biçiminde olan

KAVGACI

  1. Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse
    • "İyi adam olmakla beraber aksi ve kavgacıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir amaç uğruna çaba harcayan, mücadele veren kimse

KAVUŞMA

  1. [isim] Kavuşmak işi, buluşma, telaki
    • "Karısını ve kendisini memlekete dönmeye ve vatanına kavuşmaya ikna ettik." (Burhan Felek)
  2. Mantar ve yosun sınıfından bazı aşağı bitkilerde, yeni bir birey oluşturmak için iki ayrı hücrenin birleşmesi

KAVALCI

  1. [isim] Kaval yapan, satan veya çalan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü