İçinde kat olan 7 harfli 55 kelime var. İçerisinde KAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kat olan kelimeler listesine ya da Sonu kat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİKATİF
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [sıfat]
                    
                        Yükseltgenerek polimerleşmeye uygun olan
                    
                    
- 
                        [isim]
                    
                        Özellikle maden birleşiklerinden oluşan, katalitik özellikler taşıyan ve çabuk kurumasını sağlamak amacıyla boya, vernik ve yağlı boyalara az miktarda katılan madde
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Yükseltgenerek polimerleşmeye uygun olan
                    
                    
- KATAFOT
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör
                    
                    
- KATILAN
- ...
- KATMALI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi
                    
                    
- LİYAKAT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
                    
                    
- 
                    
                        Yeterlilik, kifayet
                    
                    - "Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
                    
                    
- REFAKAT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
                    
                    - "Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Fahri, Cağaloğlu'na kadar onlara refakat etti." (Peyami Safa)
 
- 
                    
                        Eşlik etme
                    
                    - "Sabih Hüsnü, kemanla bana refakat etti." (Ömer Seyfettin)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
                    
                    
- FIRKATA
- 
    Kelime Kökeni : İtalyanca - 
                        [isim]
                    
                        10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
                    
                    
- LOKATİF
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Bulunma durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bulunma durumu
                    
                    
- HAMAKAT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Ahmaklık
                    
                    - "... misafirperverliğinizi fazlasıyla suistimal etmiş hâldeyim, bendeki kafa kafa mı, hamakat kutusu..." (Atilla İlhan)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ahmaklık
                    
                    
- TOKATLI
- ...
- KATALİZ
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini sağlayan etkisi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini sağlayan etkisi
                    
                    
- KATİYEN
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [zarf]
                    
                        Hiçbir zaman, asla
                    
                    - "Birdenbire bu ziyaretimin son olacağını, bir daha onu katiyen göremeyeceğimi ... düşündüm." (Sait Faik Abasıyanık)
 
- 
                    
                        Kesinlikle
                    
                    - "Bu firar meselesine katiyen inanamıyor, akıl sır erdiremiyordum." (Sermet Muhtar Alus)
 
 
- 
                        [zarf]
                    
                        Hiçbir zaman, asla
                    
                    
- YIKATMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Yıkatmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Yıkatmak işi
                    
                    
- KATALPA
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        İki çeneklilerden, yaprakları çok iri ve kalp biçiminde, çiçekli bir süs bitkisi (Bignonia catalpa)
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        İki çeneklilerden, yaprakları çok iri ve kalp biçiminde, çiçekli bir süs bitkisi (Bignonia catalpa)
                    
                    
- ISKATÇI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Iskat verilen kimse
                    
                    - "Cenazenin levazımına, hazırlanmasına, ıskatçılara para verdiği için ağırca davranıyor." (Memduh Şevket Esendal)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Iskat verilen kimse
                    
                    
- TAKATLİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Güçlü, dayanıklı
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Güçlü, dayanıklı
                    
                    
- KATSAYI
- ...
- SAKATAT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
                    
                    
- MUKATAA
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Kesim
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kesim
                    
                    
- TIKATMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Tıkatmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Tıkatmak işi
                    
                    
