İçinde kat olan 5 harfli 22 kelime var. İçerisinde KAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kat olan kelimeler listesine ya da Sonu kat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAT, TAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ASKAT

  1. [isim] Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri
    • "Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir."

FAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Yalnız, ancak, ama, lakin
    • "Ellilik, kır saçlı fakat dinç, okkalı bir adam bağırdı." (Sait Faik Abasıyanık)

ZEKAT
...
MAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıç
  2. Anüs
  3. Minderli alçak sedir
    • "... duvardaki çiviye lambayı asarken odanın makatına yığılır gibi oldu." (Abbas Sayar )
  4. Minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş

KATMA

  1. [isim] Katmak işi, ilhak
  2. [sıfat] Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
  3. Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim

KATİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan öldüren kimse, cani
    • "Cinayet mahallinde bıraktığı kâğıtlar sayesinde katilin kim olduğu anlaşılmıştır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Öldürücü, ölüme neden olan
    • "Katil kurşun."

ÜÇKAT
...
KATİP
...
REKAT
...
KATIM

  1. [isim] Katma işi
    • "Koç katımı."

KATLI

  1. [sıfat] Katlanmış, bükülmüş
    • "Katlı mendilleri dolaba koydu."
  2. Katı veya katları olan
    • "Yolun sonunda iki katlı eski bir bina yükseliveriyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

KATIR

  1. [isim] Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
  2. [sıfat] Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse)

TAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet
    • "Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı." (Aka Gündüz)
    • "Sonra, artık takati kesilmiş gibi kendini bıraktı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Günahlarımızın icmaline gelince ben tutamam, takatim yetmez." (Atilla İlhan)

KATÇI
...
KATOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eksi uç

SAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
    • "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum." (Refik Halit Karay)
  2. Bozuk veya eksik
    • "Sakat bir anlatım."
    • "Sakat bir iş."

KATKI

  1. [isim] Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım
    • "Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu." (Necati Cumalı)
  2. Bir şeye katılan başka bir madde
  3. Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler
  4. Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan

KATRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Damla

ISKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşürme, aşağı atma
  2. Düşürülme
  3. Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

TOKAT

  1. [isim] İnsana el içi ile vuruş, şamar, beşkardeş
    • "Sandalyeyi elinden alıp iki tokat aşk etti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Tokadı yiyince okur, şimdi tokadı yer ama sonra bana dua eder." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü