İçinde kap olan 8 harfli 39 kelime var. İçerisinde KAP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kap olan kelimeler listesine ya da Sonu kap ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAP, PAK
2 Harfli Kelimeler
AK, PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAPAKÇIK
-
-
[isim]
Küçük kapak
-
Yürekte ve damarlarda kanın veya başka sıvıların geri dönmesini önleyen supap durumunda küçük kapak
-
[isim]
Küçük kapak
- KAPSAMAK
-
-
[-i]
İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak
-
[-i]
İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak
- KAPUTLUK
-
-
[isim]
Kaputların konulduğu yer
-
Kaput yapmak için kullanılacak (kumaş)
-
[isim]
Kaputların konulduğu yer
- KAPNİSİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidratlı doğal alüminyum fosfat
-
[isim]
Hidratlı doğal alüminyum fosfat
- KAPKAÇÇI
-
-
[isim]
Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kimse
-
[sıfat]
Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade
- "O köşklerin, yalıların çoğunun yerinde bugün yeller esmektedir. Hemen hepsi kapkaççı yapılarla yok edilmiştir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kimse
- KAPUÇİNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kremalı, sütlü İtalyan kahvesi
-
[isim]
Kremalı, sütlü İtalyan kahvesi
- KAPSATMA
- ...
- KAPILMAK
-
-
Kapma işine konu olmak
- "Bir ara korkuya kapıldım." (Refik Halit Karay)
-
Sürüklenmek
- "Aralarından biri akıntıya kapıldığı zaman ötekiler var kuvvetleriyle dayanarak onu geri çekiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birine güvenip boş bulunarak aldanmak
- "Ben onun sözlerine kapıldım."
-
Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak
- "Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti."
-
Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak
- "Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar." (Salâh Birsel)
-
Kapma işine konu olmak
- KAPSAYIŞ
- ...
- KAPLAMLI
-
-
[sıfat]
Birçok şeyi kaplamı içine alan
-
[sıfat]
Birçok şeyi kaplamı içine alan
- KILKAPAN
-
-
[isim]
Kehribar
-
[isim]
Kehribar
- KAPİTONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçi pamuk veya yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik veya giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış veya bu biçimde dikilmiş
- "Eve ekmek ve kıyma götürdüğünü inadına unutturmak istercesine ansiklopedilerin, kapitone fonların önünde bize poz veriyor." (Tomris Uyar)
-
[isim]
İçi pamuk veya yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik veya giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş
- KAPORALI
-
-
[sıfat]
Güvenmeliği olan
-
[sıfat]
Güvenmeliği olan
- KAPRİSLİ
-
-
[sıfat]
Kaprisi olan
- "İnsanı en çok yıpratıp çürüten kadınlar en kaprisli kadınlar oluyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kaprisi olan
- KAPATMAK
-
-
[-i]
Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek
- "Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kapamak
- "Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir kadınla nikâhsız yaşamak
-
[nsz]
Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek
- "Gazete kapatmak."
-
Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek
- "Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış." (Halide Edip Adıvar)
-
Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek
- "Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu." (Çetin Altan)
-
[-i]
Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek
- KAPLATMA
-
-
[isim]
Kaplatmak işi
-
[isim]
Kaplatmak işi
- KAPLATIŞ
-
-
[isim]
Kaplatma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaplatma işi veya biçimi
- KAPANİÇE
-
-
[isim]
Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk
-
[isim]
Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk
- KAPTIRIŞ
- ...
- KAPASİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü
-
Bir işletmenin üretim miktarı
-
Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa
-
Anlama, kavrama yeteneği
-
[isim]
Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü