İçinde KANTA geçen kelimeler

İçinde kanta olan 18 kelime var. İçerisinde KANTA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kanta olan kelimeler listesine ya da Sonu kanta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

KANTARONGİLLER

13 Harfli Kelimeler

KIZILKANTARON

12 Harfli Kelimeler

LOKANTACILIK, MAVİKANTARON

11 Harfli Kelimeler

KANTARCILIK, KANTARLAMAK

10 Harfli Kelimeler

KANTARLAMA

9 Harfli Kelimeler

KANTARİYE, KANTARLIK, LOKANTACI, LOKANTALI

8 Harfli Kelimeler

KANTARCI, KANTARLI, KANTARMA, KANTARON

7 Harfli Kelimeler

LOKANTA

6 Harfli Kelimeler

KANTAR, KANTAT

A A K N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

KANAT

4 Harfli Kelimeler

ANAT, ANKA, ATAK, KANA, KANT, NAAT, TAKA, TANK

3 Harfli Kelimeler

AKA, ANA, ANT, ATA, KAN, KAT, TAK, TAN

2 Harfli Kelimeler

AK, AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KANTARONGİLLER

...

KIZILKANTARON

1. [isim] Kızılkantarongillerin örnek bitkisi olan, 10-50 cm yükseklikte, kırmızı çiçekli, karşılıklı yapraklı, sap ve yaprakları hekimlikte kullanılan, iki yıllık otsu bir bitki (Eryhraea centaurium)

MAVİKANTARON

1. [isim] Birleşikgillerden, baharda buğday tarlalarında mor renkli çiçekler açan bir bitki, belemir, peygamber çiçeği, acımık (Centaurea cyanus)

LOKANTACILIK

1. [isim] Lokanta işletme işi

KANTARLAMAK

1. [-i] Kantarla ağırlığını ölçmek
2. Düşünüp taşınmak
3. Birini denemek, sınamak

KANTARCILIK

1. [isim] Kantarcının yaptığı iş

KANTARLAMA

1. [isim] Kantarlamak işi

LOKANTALI

1. [sıfat] Lokantası olan
   • "Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler." (Memduh Şevket Esendal)

LOKANTACI

1. [isim] Lokanta işleten kimse
   • "Lokantacı parmağını ağzına götürdü." (Refik Halit Karay)

KANTARİYE

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi

KANTARLIK

1. [sıfat] Kantar ölçüsünde olan
   • "İki kantarlık odun."

KANTARCI

1. [isim] Kantar yapıp satan kimse
2. Kantarda tartan kimse
3. Çarşıya, pazara getirilen şeyleri tartıp vergisini toplayan görevli

KANTARLI

1. [sıfat] "Ağır sövgü" anlamına gelen kantarlı küfür, "ağır bir biçimde sövmek" anlamına gelen kantarlıyı savurmak deyimlerinde geçen bir söz

KANTARON

Kelime Kökeni : Rumca

1. [isim] Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
2. Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (Centaurea)

KANTARMA

1. [isim] Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç
   • "Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdi, elinizde esirdir." (Hüseyin Cahit Yalçın)

LOKANTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

1. [isim] Kazanç amacıyla açılmış, para karşılığında yemek yenilen yer, aşevi, restoran
   • "Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış." (Ahmet Rasim)
2. Aşçı

KANTAR

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
2. Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
3. Baskül
4. 56,452 kg ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
   • "İki kantar kireç."

KANTAT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi