İçinde kan olan 9 harfli 61 kelime var. İçerisinde KAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kan olan kelimeler listesine ya da Sonu kan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANDİLİSA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı
-
[isim]
Yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı
- KANLANMAK
-
-
[nsz]
Kan bulaşmak
- "Sargı kanlandı."
-
Kanı çoğalmak
-
Bir organda kan birikmek
- "Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Kan bulaşmak
- KANTARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi
-
[isim]
Çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi
- KANIKSAMA
-
-
[isim]
Kanıksamak işi
-
[isim]
Kanıksamak işi
- DELİKANLI
-
-
[isim]
Çocukluk çağından çıkmış genç erkek
- "Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Sözünün eri, dürüst, namuslu (kimse)
-
[ünlem]
Gençlere bir seslenme sözü
- "Delikanlı! Buraya gel."
-
[isim]
Çocukluk çağından çıkmış genç erkek
- KALKANCIK
-
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
- ÇALKANMAK
-
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
-
Deniz, göl dalgalanmak
- "Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Coşmak
-
Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak
-
Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak
- "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
- KANUNİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasa olma gücünü kazanma
-
[isim]
Yasa olma gücünü kazanma
- KANGRENLİ
-
-
[sıfat]
Kangreni olan
- "Ayağın bilhassa parmak nahiyeleri kangrenli uzuvlara has morumtırak bir büzülme arz ediyorlardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kangreni olan
- KANCIKLIK
-
-
[isim]
Kancık olma durumu
-
Kancıkça davranış
- "Kahramanlıkları bir kaba ihtiras, yiğitlikleri bir kancıklık olabilirdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kancık olma durumu
- AĞAÇKAKAN
-
-
[isim]
Serçegillerden, gagasıyla ağaçları oyabilen ve ağaç kurtlarını yiyerek beslenen, uzun gagalı kuş (Picus)
-
[isim]
Serçegillerden, gagasıyla ağaçları oyabilen ve ağaç kurtlarını yiyerek beslenen, uzun gagalı kuş (Picus)
- BALKANLIK
-
-
[sıfat]
Sıradağlarla kaplı olan (yer)
-
[sıfat]
Sıradağlarla kaplı olan (yer)
- KANAYAKLI
-
-
[sıfat]
Çaresiz, zavallı
-
Yoksul
-
[isim]
Kadın
-
[sıfat]
Çaresiz, zavallı
- MEKANİKÇİ
-
-
[isim]
Mekanikçiliğe ilişkin veya mekanikçilikten yana olan görüş, kimse vb
-
[isim]
Mekanikçiliğe ilişkin veya mekanikçilikten yana olan görüş, kimse vb
- KANIVERME
- ...
- GÜNEBAKAN
-
-
[isim]
Ayçiçeği
-
[isim]
Ayçiçeği
- KANCALAMA
-
-
[isim]
Kancalamak işi
-
[isim]
Kancalamak işi
- KANIRTMAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyi kanırmak için kullanılan değnek veya araç, bir tür kaldıraç
-
[isim]
Bir şeyi kanırmak için kullanılan değnek veya araç, bir tür kaldıraç
- KANUNİLİK
- ...
- SARIKANAT
-
-
[isim]
Çinakoptan biraz büyük lüfer
-
[isim]
Çinakoptan biraz büyük lüfer