İçinde kan olan 8 harfli 86 kelime var. İçerisinde KAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kan olan kelimeler listesine ya da Sonu kan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALAŞKAN
- ...
- HAKANLIK
-
-
[isim]
Hakan olma durumu
-
Hakanın egemenliğindeki ülke
-
Hakanın yönetimi
-
[isim]
Hakan olma durumu
- KANLAMAK
-
-
[-i]
Kana bulamak
-
[-i]
Kana bulamak
- VOLKANİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Volkanla ilgili
- "Volkanik kaya."
-
İçinde volkan bulunan
- "Volkanik arazi."
-
[sıfat]
Volkanla ilgili
- DÜKKANCI
- ...
- SIRITKAN
-
-
[sıfat]
Sürekli sırıtan, sırıtma huyu olan
- "Çantamı kapıyor ve sırıtkan suratı hâlâ bana dönük olarak uzaklaşıp gidiyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Sürekli sırıtan, sırıtma huyu olan
- KANITSIZ
-
-
[sıfat]
Kanıtı olmayan
-
[sıfat]
Kanıtı olmayan
- KANCIKÇA
-
-
[zarf]
Döneklik ederek, gizlice kötülükte bulunarak
-
[zarf]
Döneklik ederek, gizlice kötülükte bulunarak
- KANLILIK
-
-
[isim]
Kanlı olma durumu
-
[isim]
Kanlı olma durumu
- KANDİDOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pamukçuk
-
[isim]
Pamukçuk
- KANTİNCİ
-
-
[isim]
Kantin işleten kimse
-
[isim]
Kantin işleten kimse
- MEKANSIZ
- ...
- TEVFİKAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Uyarak, uygun olarak, -e göre
- "Türk Ceza Kanunu'na tevfikan..."
-
[zarf]
Uyarak, uygun olarak, -e göre
- BAŞBAKAN
-
-
[isim]
Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil
-
[isim]
Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil
- KANKIZIL
- ...
- YILIŞKAN
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmek düşüncesiyle sürekli olarak ve yapmacıklı bir biçimde gülen kimse
- "Onlar ne arsız, ne yılışkan ve yırtık gülmelidirler; ne de somurtmalıdırlar." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Hoşa gitmek düşüncesiyle sürekli olarak ve yapmacıklı bir biçimde gülen kimse
- KANTARCI
-
-
[isim]
Kantar yapıp satan kimse
-
Kantarda tartan kimse
-
Çarşıya, pazara getirilen şeyleri tartıp vergisini toplayan görevli
-
[isim]
Kantar yapıp satan kimse
- ÇALIŞKAN
-
-
[sıfat]
Gayretli, çalışmayı seven, faal
- "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Gayretli, çalışmayı seven, faal
- KANATMAK
-
-
[-i]
Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak
- "... biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak
- YALITKAN
-
-
Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı
-
[isim]
Herhangi bir değmeyi, sürtünmeyi önlemek için elektrik iletkenlerini saran, koruyan porselen, kauçuk vb. madde
-
Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı