İçinde kalı olan 10 harfli 21 kelime var. İçerisinde KALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kalı olan kelimeler listesine ya da Sonu kalı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALITIMSAL
-
-
[sıfat]
Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî
- "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî
- KALIPSIZCA
- ...
- KULUÇKALIK
-
-
[isim]
Kuluçka olma durumu
-
Kuluçka döneminin geçirildiği yer, kuluçkahane
-
[sıfat]
Kuluçkada kullanılmaya elverişli
- "Kuluçkalık yumurta."
-
Küçük işletmeleri büyümelerine zemin hazırlamak amacıyla altyapı hizmetleri yanında danışmanlık ve çeşitli destek hizmetleri sağlamak üzere genellikle üniversiteler veya kamu araştırma kuruluşlarınca oluşturulmuş birimler, inkübatör
-
[isim]
Kuluçka olma durumu
- KALIPLATMA
-
-
[isim]
Kalıplatmak işi
-
[isim]
Kalıplatmak işi
- KALITÇILIK
- ...
- KALIPLANMA
-
-
[isim]
Kalıplanmak işi
-
[isim]
Kalıplanmak işi
- KEÇİSAKALI
-
-
[isim]
Ladengillerden, çayırlarda, nemli yerlerde yetişen, toprakları mızraksı ve çizgili, çiçekleri mavimtırak veya mor renkte laden bitkisinin bir türü, keçisedefi (Cistus creticus)
-
Gülgillerden, beyaz veya pembe çiçekli, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık, erkeçsakalı, çayırmelikesi (Spiraea aruncus)
-
[isim]
Ladengillerden, çayırlarda, nemli yerlerde yetişen, toprakları mızraksı ve çizgili, çiçekleri mavimtırak veya mor renkte laden bitkisinin bir türü, keçisedefi (Cistus creticus)
- KALINLATMA
-
-
[isim]
Kalınlatmak işi
-
[isim]
Kalınlatmak işi
- ARKALIKSIZ
-
-
[sıfat]
Arkalığı, sırt dayayacak yeri olmayan
- "Çadır, içindeki arkalıksız iskemlelere kurulan müşterileri güneşten korur." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Arkalığı, sırt dayayacak yeri olmayan
- KALIVERMEK
- ...
- KALIPLAŞMA
-
-
[isim]
Kalıplaşmak işi
- "Yurt ve özgürlük için ses yükseltmiş, her türlü kalıplaşmanın dışına çıkmaya çalışmıştır." (Selim İleri)
-
[isim]
Kalıplaşmak işi
- KALIPLAMAK
-
-
[-i]
Biçimi bozulmuş bir şeyi düzeltmek için kalıba geçirmek, kalıba vurmak
-
[-i]
Biçimi bozulmuş bir şeyi düzeltmek için kalıba geçirmek, kalıba vurmak
- KALIPÇILIK
-
-
[isim]
Kalıpçının yaptığı iş
-
[isim]
Kalıpçının yaptığı iş
- ALAKALILIK
- ...
- KALIPLILIK
- ...
- TEKESAKALI
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki (Tragopogon porrifolius)
-
[isim]
Birleşikgillerden, kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki (Tragopogon porrifolius)
- BASMAKALIP
-
-
[sıfat]
Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe
- "Kimi daha da iyi söylenebilecek basmakalıp fikirleri piyesleştirdiğinden dem vurdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe
- KALIMLILIK
-
-
[isim]
Kalımlı olma durumu
-
[isim]
Kalımlı olma durumu
- KALINLAŞMA
-
-
[isim]
Kalınlaşmak işi
-
[isim]
Kalınlaşmak işi
- YAKALIKSIZ
-
-
[sıfat]
Yakalığı olmayan
- "Yakalıksız gömleğinin bir düğmesi kopmuş, gerdanı yarıya kadar açılmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yakalığı olmayan