İçinde kak olan 8 harfli 13 kelime var. İçerisinde KAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kak olan kelimeler listesine ya da Sonu kak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAK
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAKALAMA
-
-
[isim]
Kakalamak işi
-
[isim]
Kakalamak işi
- KORKAKÇA
-
-
[sıfat]
Korkak
-
Korkak bir biçimde
-
[sıfat]
Korkak
- KAKIRDAK
-
-
[isim]
Kuyruk yağının eritildikten sonra kalan gevrek posası, kıkırdak
-
[isim]
Kuyruk yağının eritildikten sonra kalan gevrek posası, kıkırdak
- KAKTIRMA
- ...
- KAKOFONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ses uyumsuzluğu
-
[isim]
Ses uyumsuzluğu
- İSTİHKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hakkı olma, hak kazanma
-
Hak ediş
- "Biz, benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini alırsınız." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hakkı olma, hak kazanma
- KAKILMAK
-
-
[-e]
Kakma işi yapılmak
- "Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakılıp kaldı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-e]
Kakma işi yapılmak
- KAKTIRIŞ
- ...
- PAMUKAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- KAKIŞMAK
-
-
[nsz]
Dürtüşmek, itişmek
-
[nsz]
Dürtüşmek, itişmek
- KAKULELİ
-
-
[sıfat]
İçine kakule katılmış
- "Kahveye yerleşip kakuleli fincanları höpürdetmeye başlayınca..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İçine kakule katılmış
- MUHAKKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- YAKAKENT
- ...