İçinde kabar olan 27 kelime var. İçerisinde KABAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kabar olan kelimeler listesine ya da Sonu kabar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

KABARTABİLMEK, KABARTIVERMEK

12 Harfli Kelimeler

KABARABİLMEK, KABARIVERMEK, KABARTABİLME, KABARTIVERME, KARAKABARCIK

11 Harfli Kelimeler

KABARABİLME, KABARECİLİK, KABARIVERME

10 Harfli Kelimeler

KABARCIKLI, KABARIKLIK, KABARTMALI

9 Harfli Kelimeler

KABARTICI, KABARTILI, KABARTMAK

8 Harfli Kelimeler

KABARALI, KABARCIK, KABARECİ, KABARMAK, KABARTMA

7 Harfli Kelimeler

KABARIK, KABARIŞ, KABARMA, KABARTI

6 Harfli Kelimeler

KABARA, KABARE




Kelime bulma makinesi

A A B K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

BARAK, BARKA

4 Harfli Kelimeler

ABAK, ABRA, AKAR, AKRA, ARAK, ARKA, BARA, BARK, KABA, KARA

3 Harfli Kelimeler

ABA, AKA, ARA, ARK, BAK, BAR, KAR, RAB

2 Harfli Kelimeler

AB, AK, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KABARTIVERMEK
...
KABARTABİLMEK
...
KABARIVERMEK
...
KABARTABİLME
...
KABARABİLMEK
...
KABARTIVERME
...
KARAKABARCIK

  1. [isim] Şarbon

KABARIVERME
...
KABARABİLME
...
KABARECİLİK

  1. [isim] Kabare işletme veya kabarede oynama işi

KABARIKLIK

  1. [isim] Kabarık olma durumu, şişkinlik

KABARTMALI

  1. [sıfat] Kabartması olan

KABARCIKLI

  1. [sıfat] Kabarcıklı olan
    • "Üstü ayran kabarcıklı tereyağını sıcak tandır ekmeğine sürer, yerdi." (Yahya Kemal)

KABARTILI

  1. [sıfat] Kabartısı olan
  2. Belirgin
    • "Halk seciyesi en fazla türkülerde kabartılı bir şekil alır." (Refik Halit Karay)

KABARTICI

  1. [isim] Kabartma maddesi, kabartma tozu

KABARTMAK

  1. [-i] Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak
    • "Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış." (Çetin Altan)
  2. Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak

KABARTMA

  1. [isim] Kabartmak işi
  2. Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı
  3. Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef
    • "Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma." (Peyami Safa)
  4. [sıfat] Kabartılarak yapılmış olan
    • "Kabartma harita."

KABARMAK

  1. [nsz] Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
    • "Ekmek iyi kabardı."
  2. Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
    • "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Niceliği artmak, büyümek
    • "Masraf kabardı."
  4. Şişmek, genişlemek
    • "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
  5. Hayvanların tüyleri dikilmek
  6. Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
    • "Bu kumaş çabuk kabardı."
  7. Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
    • "Masanın kaplaması kabardı."
    • "Dolabın boyası kabardı."
  8. Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
  9. Bulanmak
  10. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
    • "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
  12. Böbürlenmek, gururlanmak
    • "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)

KABARCIK

  1. [isim] İçi su, hava dolu ufak kabartı veya kürecik
    • "Bardağın içindeki maden suyu kabarcıklarının pıtır pıtır söndüğü bile duyuluyordu." (Haldun Taner)
  2. Vücutta oluşan sivilce gibi küçük şişkinlik
  3. Kabartı
    • "Köy, dağın ortasında, toprak kabarcıkları gibi dizilen evleriyle bir mezarlığa benziyordu." (Halide Edip Adıvar)
  4. Metal biliminde sıvı veya katıların içinde oluşan gaz hacmi

KABARALI

  1. [sıfat] Kabara çakılmış olan
    • "Erkekler kabaralı ayakkabılarıyla birer ikişer evlerine döndüler." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü