İçinde ka olan 8 harfli 763 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DAVETKAR
...
KALINMAK

  1. [nsz] Kalma işi yapılmak
    • "Akşama kadar orada kalınır mı?"

KAMERSİZ

  1. [sıfat] Aysız, ayı olmayan
    • "Hep kamersiz gecelerin karanlıkları içinde geçen beş seneden sonra parlak ve yeşil köyü pek hoşuna gitmişti." (Çetin Altan)

KANTONİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğal bakır sülfürü

KARARTMA

  1. [isim] Karartmak işi
  2. Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

KARDEŞÇE

  1. [sıfat] Kardeşe yaraşır
  2. Kardeşe yaraşır biçimde, dostça, içtenlikle

KARTALOŞ

  1. [sıfat] Kartlaşmış, yaşı geçkin, kartaloz

KATBEKAT

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [zarf] Kat kat

KATIMLIK

  1. [sıfat] Bir kezde katılacak miktarda olan

KISKANIŞ

  1. [isim] Kıskanma işi veya biçimi

KABARMAK

  1. [nsz] Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
    • "Ekmek iyi kabardı."
  2. Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
    • "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Niceliği artmak, büyümek
    • "Masraf kabardı."
  4. Şişmek, genişlemek
    • "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
  5. Hayvanların tüyleri dikilmek
  6. Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
    • "Bu kumaş çabuk kabardı."
  7. Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
    • "Masanın kaplaması kabardı."
    • "Dolabın boyası kabardı."
  8. Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
  9. Bulanmak
  10. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
    • "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
  12. Böbürlenmek, gururlanmak
    • "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)

KAÇIRMAK

  1. [-i] Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
  2. Bir işi belirlenen zamanda yapamamak
    • "Maçı kaçırdım."
  3. [nsz] Zor kullanarak yanında götürmek
    • "Kız kaçırmak."
  4. Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek
    • "Fırsatı kaçırdım."
  5. Yararlanamamak
    • "Penaltıyı kaçırdı."
  6. Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak
    • "Söylene söylene adamı kaçırdı."
  7. [-den] Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak
    • "İcradan eşya kaçırdılar."
  8. [nsz] Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak
    • "Uyuşturucu kaçırmak."
  9. [nsz] Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek
    • "Kulübün yemeğinde biraz fazlaca kaçırmıştım." (Haldun Taner)
  10. [nsz] Sıvı, gaz vb. sızdırmak
    • "Çakmak, gaz kaçırıyor."
    • "Makine buhar kaçırıyor."
  11. [-e] İstemeyerek altını kirletmek
    • "Donuna kaçırmak."
  12. [nsz] Delirmek
    • "Zavallı kaçırmış."
  13. Bir araç veya aletle iş görürken aracı iyi kullanamama yüzünden kendine veya bir başkasına zarar vermek
    • "Usturayı elimden kaçırdım, yanağımı kestim."
  14. [-i] Birini veya bir şeyi göstermemek
    • "Karısını benden kaçırıyor."
  15. Yarışan bir koşucu diğeri tarafından hızla geçilip ara açılmak
  16. Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek

MUKALLİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Taklitçi

MÜSTAKAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İstikrar bulmuş, durulmuş
  2. [isim] Karar kılınan, yerleşilen yer

PORTAKAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
  2. Bu ağacın turuncu renkli, yuvarlak ve kabuğu güzel kokulu meyvesi

VOLKANİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Volkanla ilgili
    • "Volkanik kaya."
  2. İçinde volkan bulunan
    • "Volkanik arazi."

KALANDIR

  1. [isim] Dokunmuş kumaş ve bezleri buhar altında veya belli bir ısıda silindir arasından geçirerek ütüleme, parlatma, istenilen boy ve ene göre çektirip germe

KAVAFİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler

TAKARRÜP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma

KADMİYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 48, atom ağırlığı 112,40, yoğunluğu 8,6 olan, 320 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, elektrik ve seramik sanayisinde kullanılan yumuşakça bir element (simgesi Cd)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü