İçinde ka olan 6 harfli 419 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAKKAK
- ...
- ŞAKALI
- ...
- İNİKAS
- ...
- KAKNEM
-
-
[sıfat]
Çirkin, huysuz
- "Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ..." (Tarık Buğra)
-
Kuru, sıska
-
[sıfat]
Çirkin, huysuz
- KAZAĞI
-
-
[isim]
Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç
-
[isim]
Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç
- KADİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış
- "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
- PASKAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
İnsanı güldürüp eğlendiren
- "Ne paskal adam!"
-
[sıfat]
İnsanı güldürüp eğlendiren
- KAVRUK
-
-
Kavrulmuş olan
-
Kurumaya yüz tutmuş
-
Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan
- "Kalem gibi baldırlı, kavruk çocuklara para verdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kavrulmuş olan
- KALPAK
-
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- "Hanımı, onun kalpağını otomobile dar yetiştirebilmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- KAZMAÇ
-
-
[isim]
Kazaratar
-
[isim]
Kazaratar
- KAMERA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
-
Bu alet ile görüntüyü kaydeden kimse
-
[ünlem]
Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk
-
[isim]
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
- KAVARA
-
-
[isim]
Balı alınmış petek
-
Kovanda özellikle kış aylarında arıların yemesi için bırakılan bal
-
[isim]
Balı alınmış petek
- SİNKAF
- ...
- SADAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dilenciye verilen para
-
Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey
- "Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dilenciye verilen para
- KADİMİ
- ...
- KADRAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem
- "Gün kadranında çarşamba, yerini perşembe ile değiştirdi." (Haldun Taner)
-
Ölçek
-
[isim]
Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem
- KARAMA
-
-
[isim]
Karamak işi
-
[isim]
Karamak işi
- TIKALI
-
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
- BROKAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş
-
[isim]
Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş
- KADİRİ
- ...