İçinde ka olan 6 harfli 419 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KABALA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
-
Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
-
Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
- KANGAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
-
Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası
- "Beş arkadaş, boyunlarına tel ve ip kangalları geçirmiş..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
- KALICI
-
-
[sıfat]
Sürekli, geçici karşıtı
-
Her zaman geçerliğini sürdürecek olan
-
Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı
-
[sıfat]
Sürekli, geçici karşıtı
- KAKIMA
-
-
[isim]
Kakımak işi
-
[isim]
Kakımak işi
- KALKIŞ
-
-
[isim]
Kalkma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalkma işi veya biçimi
- KASKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
- KARŞIT
-
-
[sıfat]
Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast
-
[sıfat]
Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast
- KABACA
-
-
[sıfat]
İrice, büyükçe
-
[zarf]
Kaba bir biçimde
- "Kendisini de pek kabaca kovan adamı gördü." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Yaklaşık olarak
-
[sıfat]
İrice, büyükçe
- KAMALI
-
-
[sıfat]
Kaması olan
- "Kamalı top."
-
[sıfat]
Kaması olan
- KAPSÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şişe kapağı
-
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça
-
Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde
-
Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap
-
Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç
-
Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç
-
Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk
-
Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar
-
Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap
-
[isim]
Şişe kapağı
- SEKANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kesen doğru
-
[isim]
Kesen doğru
- TEKAÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emekliye ayrılma
- "Son günlerde tekaüt olduğunu haber almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Emekli
- "Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor." (Burhan Felek)
-
[isim]
Emekliye ayrılma
- BİRKAÇ
-
-
[sıfat]
Çok olmayan, az sayıda, az
- "Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çok olmayan, az sayıda, az
- KADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşama, basamak, derece
-
Motorlu araçların bakım ve onarım işlerinin yapıldığı birim, bakımevi
-
[isim]
Aşama, basamak, derece
- KANEPE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- "Kanepe ile koltuklardan ikisini indirir, aşağıya çekidüzen veririz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- KAVLIK
-
-
[isim]
İçine genellikle kav konulan torba veya kap
-
[isim]
İçine genellikle kav konulan torba veya kap
- KATYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın
-
[isim]
Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın
- KAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerme
-
[isim]
Önerme
- LAAKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
En azından, hiç olmazsa
- "Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
En azından, hiç olmazsa
- LUSAKA
- ...