İçinde ka olan 5 harfli 301 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KASIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Köşk
    • "Padişah bu kasırdan donanmanın sefere çıkışını izlermiş." (Ahmet Ümit)

KAVGA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa
    • "Kavga olmadan evden fırlasak ne iyi olacak." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bir gün hiç yoktan kavga çıkarıp oğlanın ağzını burnunu bir güzel dağıtıverdiler." (Necati Cumalı)
    • "Şehrin gürültü edilen, kavga çıkan biricik yeridir." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele
    • "Ekmek kavgası."
  3. Savaş

KADEH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçki içmeye yarayan ayaklı bardak
    • "Şimdi kadehleri masaya diziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı." (Necati Cumalı)
    • "Limonata bardaklarını içki kadehi gibi tokuşturarak neşeleniyor görünür." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [sıfat] Bu bardağın alabileceği miktarda olan

KARAY
...
ŞAKAK

  1. [isim] Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge
    • "Genç adam tekrar elini hastanın başına, şakaklarına götürerek bütün yüzünü, boynunu okşadı." (Peyami Safa)
    • "Ben o eski adam değilim, şakaklarım nasıl beyazlanmış, görmüyor musun?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kalbinin yırtıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı." (Ömer Seyfettin)

KAĞNI

  1. [isim] İki tekerlekli, tekerlekleri tek parça, dingili tekerlekle birlikte dönen öküz arabası
    • "Kağnıyı araba ile, kamyonet ile değiştiriyor." (Etem İzzet Benice)

KAHTA
...
KAZAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse

RAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
    • "0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ..."
  2. Bu işaretlerle yazılmış sayı
  3. Nicelik, miktar
    • "Kayıplar yüksek bir rakama çıktı."

ZIPKA

  1. [isim] Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı potur
    • "Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi." (Memduh Şevket Esendal)

KADEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayak, adım
  2. Fut
    • "On kadem uzunluğunda."
  3. Uğur

MUSKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde dinî ve büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı
    • "İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir muska taşımalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Üçgen biçiminde katlanmış olan şey

MAKAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir eksen çevresinde dönebilecek biçimde çapraz eklemlenmiş, birbirine bakan yüzleri keskin iki çelik lamadan oluşmuş, arasına yerleştirilen herhangi bir şeyi kesmeye yarayan araç, sındı
    • "Her iki eliyle kullanırdı makasıyla tarağını." (Necati Cumalı)
  2. Birbirine komşu iki demir yolu hattını hemen bunların uzantısındaki üçüncü hatta bağlamaya yarayan alet
  3. Birbirini kesen demir yolu kavşağı
  4. Bazı araçlarda üst üste konulmuş birkaç yassı çelikten yay
  5. Çatı ve köprülerde genellikle ağaç veya çelikten yapılan, ağırlığı karşılıklı iki ayağa veya duvara aktaran çatılmış kiriş sistemi
  6. Mobilyalarda yukarıdan aşağıya doğru açılan kapakları yatay konumda tutmak amacıyla yapılmış mafsallı, kollu kapak aracı
  7. Çalma, kırpma
  8. Dirsek
  9. Üst uçları birbirine bağlı, alt uçları açık olan iki direkten kurulmuş, ağırlık kaldırma düzeni
  10. Bazı eklem bacaklı hayvanların ön ayaklarında bulunan, savunma ve saldırmada kullanılan kıskaç

BEKAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çulluk

KANIŞ

  1. [isim] Kanı, kanaat
  2. Aldanış, kanma

KARŞI

  1. [isim] Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
    • "Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Edirne'nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Acaba böyle bir meraka uymak perilere karşı gelmek midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
    • "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
  3. Ön, kat, huzur
    • "İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. [sıfat] Bulunan yere göre önde, ileride olan
    • "Karşı evin kızları. Karşı mahalle."
  5. [sıfat] Karşıt, zıt, muhalif
    • "Karşı parti. Karşı takım."
  6. [zarf] Yüzünü bir şeye doğru çevirerek
    • "Bahçeye karşı oturmak."
  7. [zarf] Karşılık olarak, mukabil
    • "Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  8. [zarf] İçin, hakkında
    • "Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı?" (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [zarf] -e doğru
    • "Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)

AKALA

  1. [isim] Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir pamuk türü

ÇUŞKA

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Acı biber, kırmızıbiber

KATAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
    • "Bugün beş katar kalkacak."
  2. Taşıt dizisi
    • "Otomobil katarı. Yük katarı."
  3. Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

KATİP
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü