İçinde k olan 8 harfli 4700 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHRETLİK
-
-
[isim]
Besleme kız, beslek
-
Ahiret kardeşi olan kadınlardan her biri
- "Yerine oturmadı; ahretlik teyzenin getirdiği çayı da ayakta içiyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Öbür dünyada karşılığını görme umuduyla yapılan (iş veya iyilik)
-
[isim]
Besleme kız, beslek
- BEKLETME
-
-
[isim]
Bekletmek işi
-
[isim]
Bekletmek işi
- BENEKSİZ
- ...
- BİRİMKÜP
- ...
- BURUNLUK
-
-
[isim]
Burunsak
-
[isim]
Burunsak
- ÇAYLAKÇA
-
-
[sıfat]
Çaylağa yakışır
-
[zarf]
Çaylağa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çaylağa yakışır
- DERİLMEK
-
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
- DİKBAŞLI
-
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
-
Kurumlu
- "Dikbaşlı ve sözünü esirgemeyen bir insan olduğundan yükselmemişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
- DİREKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönerge
- "Herkes benden emir, direktif almaya mecbur değil!" (Aka Gündüz)
- "Projelere, tasavvurlara geçildi, Paşa direktifler veriyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yönerge
- EVCİLLİK
-
-
[isim]
Evcil olma durumu
- "İşler ilerledikçe dışarıdan geçenleri içeriye çağıran bir evcillik kazanırdı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Evcil olma durumu
- FİKRİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünceler
- "Beni tabii olarak Almanların sanatı, fikriyatı, felsefesi ilgilendiriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Düşünceler
- IHTIRMAK
-
-
[-i]
Çöktürüp oturtmak
-
[-i]
Çöktürüp oturtmak
- İŞLEKLİK
-
-
[isim]
İşlek olma durumu
-
[isim]
İşlek olma durumu
- KABARMAK
-
-
[nsz]
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
- "Ekmek iyi kabardı."
-
Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
- "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Niceliği artmak, büyümek
- "Masraf kabardı."
-
Şişmek, genişlemek
- "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
-
Hayvanların tüyleri dikilmek
-
Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
- "Bu kumaş çabuk kabardı."
-
Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
- "Masanın kaplaması kabardı."
- "Dolabın boyası kabardı."
-
Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
-
Bulanmak
-
Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
- "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
-
Böbürlenmek, gururlanmak
- "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
- KAÇIKLIK
-
-
[isim]
Kaçık olma durumu
-
Delice, kaçıkça davranış
-
[isim]
Kaçık olma durumu
- KAPANİÇE
-
-
[isim]
Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk
-
[isim]
Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk
- KATBEKAT
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Kat kat
-
[zarf]
Kat kat
- KAYNAŞMA
-
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- "Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi." (Haldun Taner)
-
Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
-
Huzursuzluk
- "Meclisteki kaynaşmalar yatıştı ve normal bir durum sağlanabildi mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- KOKLAYIŞ
-
-
[isim]
Koklama işi veya biçimi
-
[isim]
Koklama işi veya biçimi
- KOMPLİKE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Karmaşık
-
[sıfat]
Karmaşık