İçinde k olan 7 harfli 3209 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARŞİDÜK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Avusturya'da imparator ailesi prenslerine verilen unvan
-
[isim]
Avusturya'da imparator ailesi prenslerine verilen unvan
- ASKERCE
-
-
[sıfat]
Asker gibi
- "Yürüyüşü askercedir, oturuşu askercedir, mendilini katlayıp cebine koyuşu bile askercedir." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Askere yakışır biçimde
-
[sıfat]
Asker gibi
- AYIKLIK
-
-
[isim]
Ayık olma durumu
-
[isim]
Ayık olma durumu
- BELKİLİ
-
-
[sıfat]
Olasılı, muhtemel
-
Doğru olabileceği gibi yanlış da olabilen, belli ve kesin olmayan, olasılı, ihtimalî
-
[sıfat]
Olasılı, muhtemel
- BIKIŞMA
-
-
[isim]
Bıkışmak işi
- "Sonra alışma, tanışma, doyuşma ve ... bıkışma gelir arkasından." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bıkışmak işi
- EŞLİKÇİ
- ...
- İÇERMEK
-
-
[-i]
İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek
- "Yarım Adam adlı romanı ise kültür yoğunluğu içeren değerli bir denemedir." (Haldun Taner)
-
Bir şey, başka bir şeyin varlığını gerektirmek, biri ötekini ister istemez düşündürmek, tazammun etmek
- "Cins kavramları tür kavramlarını, tür kavramları birey kavramlarını içerir."
-
[-i]
İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek
- İRKİLME
-
-
[isim]
İrkilmek işi
- "İlk girip çıktığım yere karşı mutlaka böyle bir huylanma ve irkilme krizine tutuluyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İrkilmek işi
- KABAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
- "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- KONUŞMA
-
-
[isim]
Konuşmak işi
- "Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak." (Anayasa)
- "İçerideki bu mühim şahsiyetlerin kendi aralarında bir konuşmaya dalmış olduklarını görünce ..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Görüşme, danışma, müzakere
-
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- "Bu konuşmaya nihayet verirken okumak terbiyesinden bahsetmek lazımdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Konuşmak işi
- KÖSELİK
-
-
[isim]
Köse olma durumu
-
[isim]
Köse olma durumu
- KÖŞESİZ
-
-
[sıfat]
Köşesi olmayan
-
[sıfat]
Köşesi olmayan
- MELODİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Melodi ile ilgili, ezgili
-
[sıfat]
Melodi ile ilgili, ezgili
- TARAKLI
-
-
[sıfat]
Tarağı olan
- "O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından." (Necati Cumalı)
-
Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
-
Yol yol nakışlı
- "Taraklı kumaş."
-
Tarağı geniş olan (ayak)
-
[sıfat]
Tarağı olan
- TEMATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bir tema etrafında oluşan
-
[sıfat]
Bir tema etrafında oluşan
- ABLALIK
-
-
[isim]
Abla olma durumu
-
Yakın ve koruyucu davranışta bulunma
-
[isim]
Abla olma durumu
- AKIŞMAK
-
-
[nsz]
Karşılıklı akmak
-
Her yönden gelip gitmek
- "Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak." (Selim İleri)
-
[nsz]
Karşılıklı akmak
- BOĞASAK
-
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
- FIKRAMA
-
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
- JENERİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanıtma yazısı
-
[isim]
Tanıtma yazısı