İçinde k olan 3 harfli 135 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAV
-
-
[isim]
Ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen bir tür mantardan elde edilen ve çabuk tutuşan, süngerimsi madde
-
Yılanın deri değiştirirken attığı deri
-
[isim]
Ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen bir tür mantardan elde edilen ve çabuk tutuşan, süngerimsi madde
- KÜL
-
-
[isim]
Yanan şeylerden artakalan toz madde
- "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Tatlı bir cızırtı çıkararak çabucak tutuşur, mavi ve sincabi bir buhar bırakarak kül oluverirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yanan şeylerden artakalan toz madde
- JAK
- ...
- TAK
-
-
[isim]
Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses
-
[isim]
Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses
- ASK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asklı mantarlara özgü üreme organı
-
[isim]
Asklı mantarlara özgü üreme organı
- BAK
-
-
işte
- "Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Bak, bu söylediğin doğru!"
- "Bak bak, neler olmuş da haberimiz yok!"
- "Kim olduğumu anlasın bakalım!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
şaşma anlatan bir söz
- "Bak şu işe!"
- "Akşam oluyor, baksana hava karardı."
-
küçümseme bildiren bir söz
- "Limana bakan penceresinden deniz görünürdü." (Orhan Veli Kanık)
- "Adamın aklına bak! Lafa bak! Kılığa bak!"
-
işte
- AKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dingil
-
[isim]
Dingil
- AKI
-
-
[isim]
Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
-
[isim]
Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
- KIĞ
-
-
[isim]
Koyun, keçi veya deve pisliği
-
[isim]
Koyun, keçi veya deve pisliği
- TOK
-
-
[sıfat]
Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
-
Sık ve kalın dokunmuş (kumaş)
-
Kalın ve gür (ses)
- "Biraz tok, biraz derinden gelen bir sesle..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan
-
[sıfat]
Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
- YAK
-
-
[isim]
Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun öküz türü, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)
-
[isim]
Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun öküz türü, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)
- KİP
-
-
[isim]
Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın, teklik veya çokluk olarak belirtilmiş biçimi, sıyga
-
Değişebilen, geçici nitelik, san karşıtı
- "Bir maddenin biçimi bir kiptir, ağırlığı ise sanlarından biridir."
-
[sıfat]
Uygun, tıpatıp gelen
-
[sıfat]
Sağlam, dayanıklı
-
Örnek, kalıp
-
[isim]
Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın, teklik veya çokluk olarak belirtilmiş biçimi, sıyga
- PEK
-
-
[sıfat]
Sert, katı
-
Sağlam, dayanıklı
- "İnsan gülden nazik, taştan pektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok
- "Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Hızlı olarak
- "Pek gittiği için çabuk yoruldu."
-
[sıfat]
Sert, katı
- KÜF
-
-
[isim]
Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar
-
Pas
-
[isim]
Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar
- KIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı
- "O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı." (Aka Gündüz)
-
Az, yetersiz (duygu, söz vb.)
- "Sözü kıt bir adamdı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı
- KİŞ
- ...
- KET
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Engel
-
[isim]
Engel
- KUM
-
-
[isim]
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
- "Çocuklar kumdan bir fırın yaparak oynuyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
-
Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler
-
[isim]
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
- KÜS
-
-
[sıfat]
Küsmüş, dargın
- "Bu sınıfta küs çocuklar var."
-
[sıfat]
Küsmüş, dargın
- ÇEK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge
-
[isim]
Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge