İçinde kı olan 6 harfli 132 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIVANÇ
-
-
[isim]
Övünç, iftihar
-
Sevinç
- "Yeni dostluklar kurmuş olmanın kıvancı içinde ev sahiplerimizden ayrıldık." (Melih Cevdet Anday)
- "Genç kızın sıcak ilgisini hissetmekten ayrı bir kıvanç duyması kadar doğal bir şey olamayacağı da ortadadır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünç, iftihar
- KILCAL
-
-
[sıfat]
Kıl gibi olan, çok ince
-
[sıfat]
Kıl gibi olan, çok ince
- KIPMAK
-
-
[-i]
Göz kapaklarını çabucak açıp kapamak, kırpmak
-
[-i]
Göz kapaklarını çabucak açıp kapamak, kırpmak
- KAÇKIN
-
-
[isim]
Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse
- "Doktor kaçkını nice manyaklar içinde, narsist kompleksine müptela olanlar sandığınızdan çoktur." (Haldun Taner)
-
İnsanlardan uzak duran, insan içine çıkmak istemeyen kimse
-
[isim]
Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse
- ÇARKIT
-
-
[sıfat]
Eski, bozuk, sakat
-
[sıfat]
Eski, bozuk, sakat
- KIRPIK
-
-
Kırpılmış olan
-
Bölük pörçük
-
Kırpılmış olan
- SARKIŞ
-
-
[isim]
Sarkma işi veya biçimi
-
[isim]
Sarkma işi veya biçimi
- KISMAK
-
-
[-i]
Sesi azaltmak, alçaltmak
- "Radyoyu biraz kısar mısın?"
-
Gözü biraz kapamak
- "Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı." (Necati Cumalı)
-
Ezmek, büzmek, daraltmak
- "Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Lamba ışığını azaltmak
-
Sıkıştırmak
- "Birden susan köpek kuyruğunu bacaklarının arasına kıstı." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Masraf, harcama vb.ni azaltmak
- "Kes üç kuruş ekmekten / Beş kuruş etten kıs." (Behçet Necatigil)
-
Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak
-
Pintilik etmek
-
[-i]
Sesi azaltmak, alçaltmak
- IKINTI
-
-
[isim]
ıkınma işi
-
[isim]
ıkınma işi
- KIRGIN
-
-
[sıfat]
Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan
-
[isim]
Toplu ölümlere yol açan bulaşıcı hastalık
-
[sıfat]
Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan
- SIKKIN
-
-
[sıfat]
Çok sıkılmış
-
Sıkıntılı, bungun
-
[sıfat]
Çok sıkılmış
- AKIŞLI
-
-
[sıfat]
Akışı olan
-
[sıfat]
Akışı olan
- IKINMA
-
-
[isim]
Ikınmak işi
-
[isim]
Ikınmak işi
- ZIPKIN
-
-
[isim]
Büyük balıkları vurup çekmeye yarayan ucu çengelli mızrak
-
[isim]
Büyük balıkları vurup çekmeye yarayan ucu çengelli mızrak
- KIRAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okuma
- "Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
- "Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okuma
- ALIŞKI
-
-
[isim]
Görenek
- "Alışkı edindik, öğleden evvel ve ikindiden sonra ... çocuklar gibi tombala oynuyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Görenek
- ÇIKKIN
-
-
[sıfat]
Kabarık, şişkin
-
[sıfat]
Kabarık, şişkin
- KIRNAK
-
-
[sıfat]
Çalımlı, süslü (kimse)
-
Güzel, titiz
-
Cilveli, oynak (kadın)
-
Boylu boslu
-
Çevik
-
[isim]
Cariye
-
[sıfat]
Çalımlı, süslü (kimse)
- ELKIZI
-
-
[isim]
Gelin
-
Kadın, eş
-
[isim]
Gelin
- SIKICI
-
-
[sıfat]
İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden
- "Etrafında her şey ona sıkıcı ve manasız geliyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden