İçinde küm olan 60 kelime var. İçerisinde KÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında küm olan kelimeler listesine ya da Sonu küm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SELAMÜNALEYKÜM, YÜKÜMLENDİRMEK
DOKÜMANTASYON, YÜKÜMLENDİRME
ALEYKÜMSELAM, KÜMBETLENMEK
HÜKÜMDARLIK, HÜKÜMRANLIK, HÜKÜMSÜZLÜK, KÜMBETLENME, YÜKÜMLENMEK
AKÜMÜLATÖR, DOKÜMANTER, DÖKÜMCÜLÜK, DÖKÜMLEMEK, HÜKÜMFERMA, HÜKÜMLÜLÜK, KÜMELENMEK, KÜMELEŞMEK, KÜMÜLASYON, SÖKÜMCÜLÜK, YÜKÜMLENME, YÜKÜMLÜLÜK
DÖKÜMHANE, DÖKÜMLEME, KÜMELEMEK, KÜMELENİŞ, KÜMELENME, KÜMELEŞİM, KÜMELEŞME, KÜMÜLATİF
BÜKÜMSÜZ, DÖKÜMEVİ, HÜKÜMDAR, HÜKÜMRAN, HÜKÜMSÜZ, KÜMBETSİ, KÜMELEME, TAHAKKÜM
BÜKÜMLÜ, DOKÜMAN, DÖKÜMCÜ, DÖKÜMLÜ, HÜKÜMET, HÜKÜMLÜ, KÜMÜLTÜ, KÜMÜLÜS, SÖKÜMCÜ, TERAKÜM, YÜKÜMLÜ
KÜMBET, KÜMELİ
BÜKÜM, ÇÖKÜM, DÖKÜM, HÜKÜM, KÜMES, SÖKÜM, YÜKÜM
KÜME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SELAMÜNALEYKÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun" anlamında bir esenleme sözü
-
[ünlem]
"Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun" anlamında bir esenleme sözü
- YÜKÜMLENDİRMEK
-
-
[-i]
Yükümlülük altına almak
-
[-i]
Yükümlülük altına almak
- YÜKÜMLENDİRME
-
-
[isim]
Yükümlendirmek işi
-
[isim]
Yükümlendirmek işi
- DOKÜMANTASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belgeleme, bir çalışma için gerekli belgeleri arama ve sağlama, belgelere dayandırma
- "Esaslı dokümantasyona ve teknik hünerlere karşın, en büyük handikapları, bu yaşanmışlık sıcaklığından yoksun oluşları idi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Belgeleme, bir çalışma için gerekli belgeleri arama ve sağlama, belgelere dayandırma
- ALEYKÜMSELAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Arapça selamünaleyküm biçimindeki selamlama sözüne verilen "esenlik, selamet sizin de üzerinize olsun" anlamındaki karşılık
-
[ünlem]
Arapça selamünaleyküm biçimindeki selamlama sözüne verilen "esenlik, selamet sizin de üzerinize olsun" anlamındaki karşılık
- KÜMBETLENMEK
-
-
[nsz]
Kümbet biçimini almak
-
[nsz]
Kümbet biçimini almak
- HÜKÜMSÜZLÜK
-
-
[isim]
Hükümsüz olma durumu, geçersizlik
-
[isim]
Hükümsüz olma durumu, geçersizlik
- KÜMBETLENME
-
-
[isim]
Kümbetlenmek işi
-
[isim]
Kümbetlenmek işi
- HÜKÜMDARLIK
-
-
[isim]
Hükümdar olma durumu
-
Hükümdarla yönetilen ülke
- "Kendiliğinden bir hükümdarlık kurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hükümdar olma durumu
- HÜKÜMRANLIK
-
-
[isim]
Egemenlik
- "Eskiden Bulgaristan Osmanlı İmparatorluğu'nun hükümranlığı altında bir prenslikti."
-
[isim]
Egemenlik
- YÜKÜMLENMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin sorumluluğunu üzerine almak, tekeffül etmek
-
[-i]
Bir şeyin sorumluluğunu üzerine almak, tekeffül etmek
- AKÜMÜLATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz, akımtoplar, akü
-
[isim]
Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz, akımtoplar, akü
- HÜKÜMLÜLÜK
-
-
[isim]
Hükümlü olma durumu
-
[isim]
Hükümlü olma durumu
- DOKÜMANTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Belgesel
- "Dokümanter film."
-
[sıfat]
Belgesel
- HÜKÜMFERMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hüküm süren
- "Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Hüküm süren
- KÜMELENMEK
-
-
[nsz]
Bir yere toplanmak, yığılmak
- "Binbir kuş parlak yapraklı ağaçlara kümelendi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Bir yere toplanmak, yığılmak
- DÖKÜMLEMEK
-
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
- YÜKÜMLÜLÜK
-
-
[isim]
Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlü olma durumu, yüküm, mükellefiyet, mecburiyet
- "... milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla ... temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir." (Anayasa)
-
[isim]
Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlü olma durumu, yüküm, mükellefiyet, mecburiyet
- YÜKÜMLENME
-
-
[isim]
Yükümlenmek işi, tekeffül
-
[isim]
Yükümlenmek işi, tekeffül
- DÖKÜMCÜLÜK
-
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik