İçinde işit olan 20 kelime var. İçerisinde İŞİT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında işit olan kelimeler listesine ya da Sonu işit ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İŞİTİLMEMİŞLİK, İŞİTTİREBİLMEK
İŞİTİLEBİLMEK, İŞİTTİREBİLME
İŞİTİLEBİLME, İŞİTMEMEZLİK
İŞİTEBİLMEK, İŞİTİLMEMİŞ
İŞİTEBİLME, İŞİTMEZLİK, İŞİTTİRMEK
İŞİTİLMEK, İŞİTTİRME
İŞİTİLİŞ, İŞİTİLME
İŞİTMEK, İŞİTSEL
İŞİTİM, İŞİTİŞ, İŞİTME
T İ İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
İTİŞ
3 Harfli Kelimeler
İTİ, Şİİ
2 Harfli Kelimeler
İŞ, İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İŞİTTİREBİLMEK
- ...
- İŞİTİLMEMİŞLİK
-
-
İşitilmemiş olma durumu
-
İşitilmemiş olma durumu
- İŞİTİLEBİLMEK
- ...
- İŞİTTİREBİLME
- ...
- İŞİTMEMEZLİK
-
-
[isim]
Bakınız işitmezlik
-
[isim]
Bakınız işitmezlik
- İŞİTİLEBİLME
- ...
- İŞİTİLMEMİŞ
-
-
[sıfat]
O güne değin duyulmamış, şaşılacak, olağan dışı
-
[sıfat]
O güne değin duyulmamış, şaşılacak, olağan dışı
- İŞİTEBİLMEK
- ...
- İŞİTEBİLME
- ...
- İŞİTTİRMEK
-
-
[-i]
İşitmesini sağlamak, duyurmak
- "Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût bana bir kalkınma yaptırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
İşitmesini sağlamak, duyurmak
- İŞİTMEZLİK
-
-
[isim]
İşitmemiş, duymamış gibi davranma, işitmemezlik
-
[isim]
İşitmemiş, duymamış gibi davranma, işitmemezlik
- İŞİTİLMEK
-
-
[nsz]
Duyulmak
- "Karanlıkta öteden beriden camların açıldığı duyuluyor, fısıltılar işitiliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Duyulmak
- İŞİTTİRME
-
-
[isim]
İşittirmek işi
-
[isim]
İşittirmek işi
- İŞİTİLİŞ
- ...
- İŞİTİLME
-
-
[isim]
İşitilmek işi
-
[isim]
İşitilmek işi
- İŞİTSEL
-
-
[sıfat]
İşitimle ilgili
-
[sıfat]
İşitimle ilgili
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- İŞİTİM
-
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
- İŞİTME
-
-
[isim]
İşitmek işi
-
Duyma, sema (II)
- "İnsanoğlunun işitme gücü saniyede üç bin titreşimden öteye eremez." (Haldun Taner)
-
[isim]
İşitmek işi
- İŞİTİŞ
-
-
[isim]
İşitme işi veya biçimi
-
[isim]
İşitme işi veya biçimi