İçinde işi olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde İŞİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında işi olan kelimeler listesine ya da Sonu işi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İ İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
Şİİ
2 Harfli Kelimeler
İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PİŞİRİCİ
-
-
[isim]
Pişirmeyi sağlayan şey
-
Fırınlarda ekmek veya herhangi bir şey pişirme işini yapan kimse
- "Aydınlık yüzlü bir kadın, bir mısır pişiricisine sokuldu, taze mısırlardan birisini işaret etti." (Muzaffer Buukçu)
-
[isim]
Pişirmeyi sağlayan şey
- FETİŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Fetişizmi uygulayan (kimse, görüş)
-
Fetişizme düşkün (kimse)
-
Fetişizmi uygulayan (kimse, görüş)
- İLİŞİKLİ
-
-
[sıfat]
İlişiği olan, ilişkin
-
[sıfat]
İlişiği olan, ilişkin
- KİŞİZADE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Soylu
- "Ben beyzade, kişizade / Her türlü dertten topyekûn azade." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Soylu
- İLİŞİLME
-
-
[isim]
İlişilmek işi
-
[isim]
İlişilmek işi
- DİŞİLLİK
-
-
[isim]
Bazı dillerde kelimelerin dişil olma durumu
-
[isim]
Bazı dillerde kelimelerin dişil olma durumu
- İŞİTİLME
-
-
[isim]
İşitilmek işi
-
[isim]
İşitilmek işi
- KİŞİOĞLU
-
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
-
Soylu kimse
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
- PİŞİRGEÇ
-
-
[isim]
Ocakta börek pişirmeye yarayan alet
-
[isim]
Ocakta börek pişirmeye yarayan alet
- ŞİŞİRMEK
-
-
[-i]
Şişkin bir duruma getirmek
- "Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Abartmak
-
Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak
-
[nsz]
Baştan savma iş görmek
- "Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Şişkin bir duruma getirmek
- İŞİTİLİŞ
- ...
- ERİŞİLME
-
-
[isim]
Erişilmek işi
-
[isim]
Erişilmek işi
- FAREDİŞİ
-
-
[isim]
Bir iğne veya boncuk oyası türü
-
[isim]
Bir iğne veya boncuk oyası türü
- ŞİŞİRTME
-
-
[isim]
Şişirtmek işi
-
[isim]
Şişirtmek işi
- İLETİŞİM
-
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- "Falih Rıfkı Atay da düşünen ve iyi iletişim kuran bir insandı." (Refik Erduran)
-
Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon
- "Basın mensupları bağlı oldukları yayın kuruluşları ile iletişim hâlindeydiler." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- DEĞİŞİCİ
-
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
- FETİŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik
-
Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik
- PİŞİRTME
-
-
[isim]
Pişirtmek işi
-
[isim]
Pişirtmek işi
- PİŞİRMEK
-
-
[-i]
Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek
- "Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek
- "Tuğla pişirmek. Çömlek pişirmek."
-
Çalışarak öğrenmek
-
Olgunlaştırmak
- "Feleğin nice cevir ve mihneti, nice aldanışlar, nice hayal ve ümit kırılışları beni pişirmeye kâfi gelmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bunaltacak kadar ısıtmak, yakmak
- "Bu ceket beni pişirdi."
-
[-i]
Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek
- ŞAHNİŞİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski Türk mimarisinde odanın karşı ön cephesinde yer alan üç yanı pencereli çıkma, şahniş
- "Lüzumsuz yere cumbalar, şahnişinler, çıkıntılar yapılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Eski Türk mimarisinde odanın karşı ön cephesinde yer alan üç yanı pencereli çıkma, şahniş