İçinde işi olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde İŞİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında işi olan kelimeler listesine ya da Sonu işi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İ İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
Şİİ
2 Harfli Kelimeler
İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GEÇİŞİM
-
-
[isim]
Geçişme işi, geçişme, tedahül
-
Belirli bir işi yapma yeterliliğinin ilişkili veya bağlantılı başka bir işi yapma sonucunda artması, intikal
-
[isim]
Geçişme işi, geçişme, tedahül
- DERİŞİM
- ...
- BİLİŞİM
-
-
[isim]
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, informatik, enformatik
-
[isim]
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, informatik, enformatik
- DEĞİŞİM
-
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
-
Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, trampa, mübadele, trok
-
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
-
Rüzgârın yön değiştirmesi
-
Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
- DEĞİŞİŞ
-
-
[isim]
Değişme işi veya biçimi
-
[isim]
Değişme işi veya biçimi
- GİRİŞİK
-
-
[sıfat]
Birbirinin içine girmiş, karışmış olan, girift
-
[sıfat]
Birbirinin içine girmiş, karışmış olan, girift
- EVRİŞİK
-
-
[sıfat]
Evirme yoluyla elde edilen (önerme): "Her insan güler" önermesinin evrişiği, "her gülen insandır" biçiminde olur
-
[sıfat]
Evirme yoluyla elde edilen (önerme): "Her insan güler" önermesinin evrişiği, "her gülen insandır" biçiminde olur
- DEĞİŞİK
-
-
Değiştirilmiş, muaddel
- "Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
-
Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan
- "Değişik bir oda takımı."
-
Çeşitli, farklı
- "Değişik renkler."
-
[isim]
Yedek iç çamaşırı, giyecek
- "Hiç değişiğim kalmadı."
-
[isim]
Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk
-
Değiştirilmiş, muaddel
- BİTİŞİŞ
-
-
[isim]
Bitişme işi veya biçimi
-
[isim]
Bitişme işi veya biçimi
- KİŞİNEV
- ...
- PİŞİRİM
-
-
[sıfat]
Bir kez pişirmeye yetecek ölçüde olan, pişim
- "Bir pişirim pirinç."
-
[sıfat]
Bir kez pişirmeye yetecek ölçüde olan, pişim
- KİŞİSEL
-
-
[sıfat]
Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsi, zatî
- "Kimse ... kişisel çıkar yahut nüfuz sağlamak amacıyla dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez..." (Anayasa)
-
[sıfat]
Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsi, zatî
- İBRİŞİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
-
[sıfat]
Bu iplikten yapılmış
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
- ŞİŞİRİŞ
-
-
[isim]
Şişirme işi veya biçimi
-
[isim]
Şişirme işi veya biçimi
- DİDİŞİM
-
-
[isim]
Konuşma ve tartışmayı bir araç değil, bir amaç sayan felsefe yöntemi, eristik
-
[isim]
Konuşma ve tartışmayı bir araç değil, bir amaç sayan felsefe yöntemi, eristik
- KESİŞİM
- ...
- DERİŞİK
-
-
[sıfat]
Derişmiş olan, mütemerkiz, mütekâsif, konsantre, seyreltik karşıtı
-
[sıfat]
Derişmiş olan, mütemerkiz, mütekâsif, konsantre, seyreltik karşıtı
- EYTİŞİM
-
-
[isim]
Diyalektik
-
[isim]
Diyalektik
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- DİŞİSEL
-
-
[sıfat]
Şuh
- "İnsanı bazen dişisel bir varlık gibi etkileyebildiğine tanık olmuştu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Şuh