İçinde olan 8 harfli 284 kelime var. İçerisinde İŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iş olan kelimeler listesine ya da Sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

REDDEDİŞ

  1. [isim] Reddetme işi veya biçimi
    • "Çehov'un kendisine verilen bir şeref üyeliğini Gorki'ye verilmedi diye reddedişi herkesin malumudur." (Haldun Taner)

DERVİŞÇE

  1. [zarf] Dervişe yakışır biçimde, dervişane

TEPİŞMEK

  1. [nsz] Birbirini tepmek
    • "O günlerde, atlar tepişecek diyordu." (Tarık Buğra)
  2. İtişip kakışmak

İŞLEVSİZ

  1. [sıfat] İşlevi olmayan

PADİŞAHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Padişah ile ilgili, padişaha ait

BESLENİŞ

  1. [isim] Beslenme işi veya biçimi

MEYLEDİŞ
...
ÇEKİŞMEK

  1. [nsz] İki yönünden karşılıklı çekmek
    • "Halat çekişmek."
    • "Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bir şeyi birbirine karşı çekmek
    • "Bıçak çekişmek."
  3. Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek
    • "Kura çekiştiler."
  4. Ağız kavgası etmek
    • "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." (Peyami Safa)
  5. Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
    • "Takımımız birincilik için çekişiyor."

İŞLETMEK

  1. [-i] İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
    • "Trenlerimizi odunla işletiyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak
    • "O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi." (Halide Edip Adıvar)
  3. [nsz] Üzerine işleme yaptırmak
    • "Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler ... satın alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek
    • "Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni." (Atilla İlhan)

PİŞİRTME

  1. [isim] Pişirtmek işi

TÜMLEYİŞ
...
YETİŞMEK

  1. [-e] Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
    • "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." (Ömer Seyfettin)
  2. Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak
    • "Bu giysi yarına yetişmeli."
  3. Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak
    • "Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak
    • "Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Değmek, uzanıp dokunabilmek
    • "Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez."
  6. Vakit bulmak, yapabilmek
    • "Ben bu kadar işe yetişemem."
  7. [nsz] Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek
    • "Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir."
  8. Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak
    • "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." (Peyami Safa)
  9. [nsz] Üremek, büyümek, olmak
    • "Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  10. [-de] Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek
    • "İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben." (Yusuf Ziya Ortaç)
  11. İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek
  12. Yardım etmek, yardımına koşmak
    • "Tam o sırada talih imdadıma yetişti." (Refik Halit Karay)

KORNİŞON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık

VİŞNELİK
...
KATLEDİŞ
...
BİNİŞMEK

  1. [nsz] İki parçadan biri, öbürünün üstünde olmak
  2. Kas kirişleri birbiri üstüne binmek
  3. Kırık bir kemiğin iki parçası birbiri üstüne gelmek

RESMEDİŞ
...
NİŞANGAH
...
BENZEYİŞ

  1. [isim] Bir şeyin başka bir şeye benzemesi durumu
    • "Fakat bu özeniş, benzeyiş, benzetiş kendi hayallerinin doğurduğu bir kuruntudan başka şey değildi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GÜRLEYİŞ

  1. [isim] Gürleme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü