İçinde olan 6 harfli 105 kelime var. İçerisinde İŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iş olan kelimeler listesine ya da Sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞİŞMEK

  1. [nsz] İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek
    • "Balon şişti."
  2. Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek
    • "Tahta, su emerek şişer."
  3. Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak
    • "İhtiyar kadın sabahın bu saatinde, ağlamaktan şişmiş gözlerim, sararmış yüzümle beni görünce şaşırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Çok yemek yiyerek rahatsız olacak kadar doymak
  5. Gururlanmak, büyüklenmek
  6. Utanmak, mahcup olmak
    • "Ben demedim mi sana, bu herifin karşısında aşık atılmaz diye, şiştin mi şimdi?"
  7. Yorularak koşuyu veya müsabakayı sürdüremez olmak

EMİŞME

  1. [isim] Emişmek işi veya durumu

SERPİŞ

  1. [isim] Serpme işi veya biçimi

KİŞMİŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm

PİŞKİN

  1. [sıfat] Gereğince pişmiş
    • "Pişkin ekmek."
  2. Çabuk pişen, pişeğen, pişek
    • "Pişkin nohut."
  3. Saygısızca davranarak işini yürüten
    • "Hiç istifini bozmayan bir pek pişkin hırsız hâli buldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Girgin
    • "Vasıf'ı hem arkadaş canlısı bir insan hem de gayet pişkin bir politikacı olarak tanıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun
    • "Onların çoğu şimdi, yaşını başını almış, akıllı uslu, pişkin adamlardır." (Reşat Nuri Güntekin)

İŞTİRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Satın alma

İÇİLİŞ

  1. [isim] İçilme işi veya biçimi

DERPİŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Öngörme, göz önünde tutma, aklından geçirme

FİŞLİK

  1. [isim] Fiş koymaya yarar yer veya kutu
  2. [sıfat] Fiş olmaya veya fiş yapılmaya uygun olan
    • "Bunlar fişlik kâğıttır, benim işime yarar."

EKİLİŞ
...
ÜREYİŞ

  1. [isim] Üreme işi veya biçimi

TRİŞİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ergin durumda olan, domuzdan başka, insanlarla birçok memelinin ince bağırsağında yaşayan, ipsiler cinsinden bir solucan (Trichinella spiralis)

EZİLİŞ

  1. [isim] Ezilme işi veya biçimi

NEYMİŞ

  1. söylendiğine göre, güya
    • "Ne âlem çocuksun!"
    • "Onda para ne arar!"
    • "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
    • "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)

İLİŞİM

  1. [isim] İletişimi sağlayan dizgenin, teknik ağın birliği, link (II)

İŞBAŞI

  1. [isim] İş yerlerinde işe başlama
    • "Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir." (Tarık Dursun K)

İŞETME

  1. [isim] İşetmek işi

GEÇMİŞ

  1. [sıfat] Geçme işini yapmış
    • "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Zaman bakımından geride kalmış
    • "Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Çürümeye yüz tutmuş
  4. [isim] Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
    • "Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı." (Necati Cumalı)
  5. [isim] Arkada kalan hayat, mazi
    • "Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [isim] Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
    • "Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?" (Memduh Şevket Esendal)

BAHŞİŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
    • "Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi." (Ömer Seyfettin)

ERİYİŞ

  1. [isim] Erime işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü