İçinde iş olan 5 harfli 91 kelime var. İçerisinde İŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iş olan kelimeler listesine ya da Sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİZİŞ
-
-
[isim]
Dizme işi veya biçimi
-
[isim]
Dizme işi veya biçimi
- İŞTAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yemek yeme isteği
- "Derken, yavaş yavaş benim de iştahım kabarmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Cinsel istek veya arzu
-
[isim]
Yemek yeme isteği
- İŞEME
-
-
[isim]
İşemek işi
-
[isim]
İşemek işi
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- ÇİRİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- GERİŞ
-
-
[isim]
Germe işi
-
Dağların ve tepelerin üst kısmı, sırt
-
[isim]
Germe işi
- İŞTEŞ
-
-
[sıfat]
İşte ortak olan
-
İşteş fiil
-
[sıfat]
İşte ortak olan
- GEVİŞ
-
-
[isim]
Bazı hayvanların yutmuş olduğu yiyeceği ağzına getirip yeniden çiğnemesi
- "Bir kuzu yere çömelmiş, geviş getiriyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bazı hayvanların yutmuş olduğu yiyeceği ağzına getirip yeniden çiğnemesi
- KAPİŞ
- ...
- PİŞTİ
-
-
[isim]
Bir çeşit iskambil oyunu, pastra
-
[isim]
Bir çeşit iskambil oyunu, pastra
- ŞİŞEK
-
-
[isim]
İki yaşındaki koyun
-
Kuzulama dönemine girmiş veya doğurmuş koyun
-
[isim]
İki yaşındaki koyun
- ÇEMİŞ
-
-
[sıfat]
Sıska, zayıf (kimse)
-
Görgüsüz, kaba (kimse)
-
[sıfat]
Sıska, zayıf (kimse)
- İŞRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçki içme
- "İşret meclisi."
-
[isim]
İçki içme
- YEMİŞ
-
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve
- "Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." (Burhan Felek)
-
İncir
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve
- GENİŞ
-
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
- "Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
- "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bol (elbise)
-
Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
- "Geniş anlamlı."
-
Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." (Atilla İlhan)
-
Çok
- "Geniş iş alanları sağlandı."
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- DİLİŞ
-
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
- ŞİŞİK
-
-
[sıfat]
Kabarık, şiş
-
[sıfat]
Kabarık, şiş
- BEZİŞ
-
-
[isim]
Bezme işi veya biçimi
-
[isim]
Bezme işi veya biçimi
- ÇİŞİK
-
-
[isim]
Tavşan yavrusu
-
[isim]
Tavşan yavrusu
- SEÇİŞ
-
-
[isim]
Seçme işi veya durumu
-
[isim]
Seçme işi veya durumu