İçinde olan 4 harfli 25 kelime var. İçerisinde İŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iş olan kelimeler listesine ya da Sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AFİŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
    • "Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi." (Tarık Buğra)
    • "Geç baba, geç, artık afiş yutmuyoruz."
    • "Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir."

GİŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İstasyon, sinema, banka, mağaza ve bazı giriş kapılarında bilet veya para alıp verilen, çoğu küçük pencere biçiminde olan yer
    • "Gişeden biletlerimizi alarak büyükşehrin bahçesini geziyoruz." (Ahmet Haşim)

HİŞT

  1. [ünlem] "Hey, bana bak, sana söylüyorum" anlamında bir seslenme sözü, hiş

ESİŞ
...
DİŞİ

  1. Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey)
  2. Erkeği tarafından döllenecek biçimde oluşmuş (hayvan veya bitki)
    • "Dişi kedi."
  3. [isim] Kadın
  4. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden girintili olan
    • "Dişi klişe. Dişi kalıp."
  5. Yumuşak, kolay işlenen (maden)
  6. Şuh, işveli, çekici

İŞVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
    • "Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)

İNİŞ

  1. [isim] İnme işi veya biçimi
  2. Yukarıdan aşağıya gittikçe alçalan eğimli yer, yokuş karşıtı
    • "İnişte yol uzadıkça uzadı."
  3. Gerileyiş, çöküş
  4. Araçlı jimnastikte, atlayarak veya hızlanarak araçtan ayrılma durumu

KİŞİ

  1. [isim] İnsan, kimse, şahıs
    • "Dilenciler de sayıda olduğu hâlde, yirmi otuz kişi kadardık." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs
    • "Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi)."
  3. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse
  4. Eş, koca
  5. Erkek

İÇİŞ

  1. [isim] İçme işi veya biçimi, içim

ABİŞ
...
FİŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı mobilya kilitlerinin içinde bulunan, birbirinin benzeri fakat farklı ölçüdeki uçları yaylı kilit elemanı

İŞBU

  1. [isim] Bu, özellikle bu
    • "İşbu sebepten dolayı."

İŞAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazı ile bildirme

ERİŞ

  1. [isim] Erme işi ve durumu
    • "Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

EMİŞ

  1. [isim] Emme işi veya biçimi
    • "Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı." (Tarık Buğra)

EĞİŞ

  1. [isim] Eğme işi veya biçimi

İŞTE

  1. [edat] Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık
    • "Hani kitap? - İşte size anlattığım adam. İşte, korktuğum başıma geldi."
  2. Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir
    • "İşte bütün manzara budur!" (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz
    • "Ekmek, peynir, yumurta, marul, limon, ne bulursan al işte." (Necati Cumalı)

İŞLİ

  1. [sıfat] Üzeri nakışlı
    • "Sırma işli bir peştamal." (Yusuf Ziya Ortaç)

ŞİŞE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap
    • "Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu kabın aldığı miktarda olan
    • "Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir şişe kan verilse!" (Memduh Şevket Esendal)
  3. Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu

PİŞİ

  1. [isim] Mayalı hamurdan yapılan, yağda kızartılarak pişirilen bir tür yiyecek
    • "Şebit ekmekleri ve pişiler som altın gibi değerli; sarılmış düzülmüş, yol azığı diye ayrılmıştı." (Nezihe Araz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü