İçinde iç olan 6 harfli 43 kelime var. İçerisinde İÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iç olan kelimeler listesine ya da Sonu iç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HİÇBİR
-
-
[sıfat]
Bir addan önce getirilerek o adın bildirdiği varlıktan bir tanesinin bile olmadığını anlatan bir söz
- "Nevin hiçbir insana kin, hiçbir insana tiksinti duymamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bir addan önce getirilerek o adın bildirdiği varlıktan bir tanesinin bile olmadığını anlatan bir söz
- BİÇMEK
-
-
[-i]
Belli bir biçim vererek kesmek
- "Tahta biçmek."
-
Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek
-
Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek
-
Yaylım ateşiyle öldürmek
-
Değer, paha, fiyat belirlemek
-
[-i]
Belli bir biçim vererek kesmek
- İÇERME
-
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
- PİÇLİK
-
-
[isim]
Piç olma durumu
- "Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Kalleşçe yapılan kötü davranış
-
[isim]
Piç olma durumu
- BİÇARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- "Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- İÇÖRGÜ
- ...
- İÇGÖRÜ
-
-
[isim]
Kendi duygularını, kendi kendini anlayabilme yeteneği
-
[isim]
Kendi duygularını, kendi kendini anlayabilme yeteneği
- TERVİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi tutma, destekleme
- "Fikir hürriyetini terviç eden teşekküller İslam memleketlerinde kökleşmiş bulunuyordu." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Bir düşünceyi tutma, destekleme
- BİÇİCİ
-
-
[isim]
Biçme işini yapan kimse
-
[isim]
Biçme işini yapan kimse
- DELGİÇ
-
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
- İÇECEK
-
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- "Burada yiyecek, içecek her şey var."
-
[sıfat]
İçilmeye elverişli
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- İÇİRME
-
-
[isim]
İçirmek işi
-
[isim]
İçirmek işi
- GELMİÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik
-
[isim]
İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik
- İÇYAĞI
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların karın boşluğunda iç organlarını saran kalın yağ, şahım
- "Ve siner tavanlara bir içyağı kokusu." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların karın boşluğunda iç organlarını saran kalın yağ, şahım
- KERPİÇ
-
-
[isim]
Duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla
-
[sıfat]
Bu tuğladan yapılmış
- "Kerpiç evler, ipe serili çamaşırlar gibi ay ışığında sallanıyorlar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla
- TEDRİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Derece derece ilerleme, kerteleme
-
[isim]
Derece derece ilerleme, kerteleme
- İÇGÜDÜ
-
-
[isim]
Bir canlı türünün bütün bireylerinde akıl ve düşünceden bağımsız olarak doğuştan gelen bilinçsiz her türlü hareket ve davranış, insiyak, sevkitabii
- "Bir çeşit içgüdüyle fincanı alıyor tepsiden ve hemen dudaklarına götürüyor." (Erhan Bener)
-
Organizmayı o türe özgü olan bir amaca ulaşmaya sürükleyen davranış eğilimi
-
[isim]
Bir canlı türünün bütün bireylerinde akıl ve düşünceden bağımsız olarak doğuştan gelen bilinçsiz her türlü hareket ve davranış, insiyak, sevkitabii
- İÇMECE
-
-
[isim]
İçmeler
-
[isim]
İçmeler
- İÇKİCİ
-
-
[isim]
İçki yapan veya satan kimse
-
[sıfat]
Ayyaş
- "Sayacı Abdullah içkici bir adamdı ama evine de düşkündü." (Reşat Enis)
-
[isim]
İçki yapan veya satan kimse
- TEHYİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Coşturma, heyecanlandırma
-
[isim]
Coşturma, heyecanlandırma