İçinde iy olan 6 harfli 80 kelime var. İçerisinde İY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iy olan kelimeler listesine ya da Sonu iy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler
-
[isim]
Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler
- AFİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
- "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
- "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
- ETRİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
- HAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, dedektif
-
[isim]
Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, dedektif
- SİYASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Siyasetle ilgili, siyasal, politik
- "Siyasi işlere karışmamanı tavsiye ederim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Siyasetçi, politikacı
-
[sıfat]
Siyasetle ilgili, siyasal, politik
- ZİYALI
-
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
- SİYASA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Politika
- "Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır." (Selim İleri)
-
[isim]
Politika
- VİYOLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kemana benzer, kemandan büyük bir çalgı, alto
-
[isim]
Kemana benzer, kemandan büyük bir çalgı, alto
- SİYMEK
-
-
[nsz]
Kedi, köpek işemek
-
[nsz]
Kedi, köpek işemek
- KAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uyak
-
Halk edebiyatında ayak
-
[isim]
Uyak
- PİYANO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Klavyeli, telli, değişik tuşlara basılarak çalınan ağır ve büyük çalgı
- "Her evden ut veya piyano, muhakkak bir saz sesi duyulur." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yavaş bir biçimde, sesleri hafifleterek
-
[isim]
Klavyeli, telli, değişik tuşlara basılarak çalınan ağır ve büyük çalgı
- SANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi
- "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir derecenin altmışta biri
-
Fizik ve mekanikte zaman birimi
-
[isim]
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi
- PİYASA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- "Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Akşamları böyle kapı önünde piyasa eder." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme
- "Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat
- "Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı." (Necati Cumalı)
-
Arz ve talebin karşılaştığı alan
-
Ortalık
- "Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- BELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- "Sebep hep sensin; o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- ARİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- NAHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bucak
- "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bölge
-
[isim]
Bucak
- RİYALE
- ...
- FİYONK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- "Gülistan ne kadar şık, belinde fiyonk olan eflatun bir elbise giymiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- YİYİCİ
-
-
[sıfat]
Yiyen
- "Et yiyici hayvanlar."
-
Rüşvet alan (kimse), mürtekip
-
Çok yiyen, obur
-
[sıfat]
Yiyen
- ARDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
- "Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm
-
Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo