İçinde iy olan 6 harfli 80 kelime var. İçerisinde İY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iy olan kelimeler listesine ya da Sonu iy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENBİYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nebiler, kendilerine kitap indirilmemiş peygamberler
-
[isim]
Nebiler, kendilerine kitap indirilmemiş peygamberler
- RİYAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan
-
[sıfat]
Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan
- AFİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
- "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
- "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
- HAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, dedektif
-
[isim]
Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, dedektif
- ANTİYE
- ...
- İYİLİK
-
-
[isim]
İyi olma durumu, salah
- "Maksadım onlara hem de kendime iyilik etmekten başka bir şey değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet
- "Borcumu ödesem de iyiliğini ödeyemem." (Necati Cumalı)
-
Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik
- "İyilik haberlerinizi aldım."
-
Yarar veya elverişlilik, nimet
- "Okumanın şu iyiliği de var ki..."
-
[isim]
İyi olma durumu, salah
- İYODÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İyodun bir element veya bir birleşikle verdiği birleşim
-
[isim]
İyodun bir element veya bir birleşikle verdiği birleşim
- PİYATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yassı ve büyük yemek tabağı
-
[sıfat]
Yassı
-
[isim]
Yassı ve büyük yemek tabağı
- SİYASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Siyasetle ilgili, siyasal, politik
- "Siyasi işlere karışmamanı tavsiye ederim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Siyasetçi, politikacı
-
[sıfat]
Siyasetle ilgili, siyasal, politik
- ASLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temel, esas
-
[isim]
Temel, esas
- PİYASA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- "Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Akşamları böyle kapı önünde piyasa eder." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme
- "Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat
- "Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı." (Necati Cumalı)
-
Arz ve talebin karşılaştığı alan
-
Ortalık
- "Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- LUTİYE
- ...
- ENFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici toz, burun otu
-
Burna çekilmek için hazırlanmış toz ilaç
- "Gözleri dönmüş bir hâlde kendisini sokağa atar, bol enfiye çekerek akşamlara kadar bir başına dolaşır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici toz, burun otu
- KAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerme
-
[isim]
Önerme
- EZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- "İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- AKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu
- "Akliye hekimi."
-
Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
Akılcılık
-
[isim]
Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu
- HAŞİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
- BELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- "Sebep hep sensin; o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- İYELİK
-
-
[isim]
Kendisinin olan bir şeyi yasa çerçevesi içinde istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu, sahiplik, mülkiyet
-
[isim]
Kendisinin olan bir şeyi yasa çerçevesi içinde istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu, sahiplik, mülkiyet
- SİYAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Zenci
-
[sıfat]
Zenci