İçinde is olan 5 harfli 92 kelime var. İçerisinde İS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında is olan kelimeler listesine ya da Sonu is ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İS, Sİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İNDİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir harf üzerine konulan işaret
  2. Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
  3. Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı

MUNİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
  2. Cana yakın, uysal, sevimli
    • "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Uygun
    • "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

İSNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
  2. Karacılık, iftira

İSTEK

  1. [isim] Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
    • "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." (Çetin Altan)
    • "İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı." (Necati Cumalı)
  2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep
    • "Bu adamın istekleri bitmiyor."
  3. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
    • "Göreyim, göresin, göre."
  4. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

NİSAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april

HAPİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yere kapatıp salıvermeme
    • "Adamcağız hem hapis yatacak hem dayak yiyecek." (Aka Gündüz)
  2. Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası
    • "Bu köprünün yol vermeyişinden dolayı, Haliç'te yıllar boyu hapis kalan gemiler oldu." (Aydın Boysan)
  3. Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane
    • "Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür." (Burhan Felek)
  4. Pulları salıvermemek, kapatmak temeline dayanan bir çeşit tavla oyunu
  5. [sıfat] Mahpus
    • "Hapislerin çalıştırılmasına karar verildi."

LİSTE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge
    • "İhtiyar garson yazılmış listeleri masalara bırakıyor." (Haldun Taner)

İBLİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şeytan
  2. Kötü, düzenci kimse
    • "Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah..." (Atilla İlhan)

MİSEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm

METİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Melez

CİSİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katı maddenin biçim almış durumu
  2. Gövde, beden, vücut
    • "Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor." (Refik Halit Karay)

İSKOÇ
...
LEMİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma

HALİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Katışık olmayan, katışıksız, saf
    • "İşte halis çay buna derler." (Sait Faik Abasıyanık)

MİSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
    • "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Benzer
    • "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)

PİSİK

  1. [isim] Kedi

POLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
  2. Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
    • "İki gün sonra, polisler eve giderek annesini götürdüler." (Halide Edip Adıvar)

ÇİSEN
...
KİLİS
...
NİSPİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birbirine göre (olan), önceki duruma göre
    • "Bugün hastada nispi bir iyileşme var."
  2. Göreceli
    • "Zenginlik, fukaralık nispi durumlardır."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü