İçinde is olan 5 harfli 92 kelime var. İçerisinde İS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında is olan kelimeler listesine ya da Sonu is ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNDİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir harf üzerine konulan işaret
-
Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
-
Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı
-
[isim]
Bir harf üzerine konulan işaret
- MUNİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
-
Cana yakın, uysal, sevimli
- "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Uygun
- "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
- İSNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
-
Karacılık, iftira
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
- İSTEK
-
-
[isim]
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
- "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." (Çetin Altan)
- "İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı." (Necati Cumalı)
-
Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep
- "Bu adamın istekleri bitmiyor."
-
İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
- "Göreyim, göresin, göre."
-
Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu
-
[isim]
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
- NİSAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
- HAPİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yere kapatıp salıvermeme
- "Adamcağız hem hapis yatacak hem dayak yiyecek." (Aka Gündüz)
-
Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası
- "Bu köprünün yol vermeyişinden dolayı, Haliç'te yıllar boyu hapis kalan gemiler oldu." (Aydın Boysan)
-
Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane
- "Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür." (Burhan Felek)
-
Pulları salıvermemek, kapatmak temeline dayanan bir çeşit tavla oyunu
-
[sıfat]
Mahpus
- "Hapislerin çalıştırılmasına karar verildi."
-
[isim]
Bir yere kapatıp salıvermeme
- LİSTE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge
- "İhtiyar garson yazılmış listeleri masalara bırakıyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge
- İBLİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeytan
-
Kötü, düzenci kimse
- "Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Şeytan
- MİSEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm
-
[isim]
Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm
- METİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Melez
-
[sıfat]
Melez
- CİSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katı maddenin biçim almış durumu
-
Gövde, beden, vücut
- "Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Katı maddenin biçim almış durumu
- İSKOÇ
- ...
- LEMİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma
-
[isim]
El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma
- HALİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Katışık olmayan, katışıksız, saf
- "İşte halis çay buna derler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Katışık olmayan, katışıksız, saf
- MİSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Benzer
- "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- PİSİK
-
-
[isim]
Kedi
-
[isim]
Kedi
- POLİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
-
Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
- "İki gün sonra, polisler eve giderek annesini götürdüler." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
- ÇİSEN
- ...
- KİLİS
- ...
- NİSPİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine göre (olan), önceki duruma göre
- "Bugün hastada nispi bir iyileşme var."
-
Göreceli
- "Zenginlik, fukaralık nispi durumlardır."
-
[sıfat]
Birbirine göre (olan), önceki duruma göre