İçinde irm olan 8 harfli 71 kelime var. İçerisinde İRM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında irm olan kelimeler listesine ya da Sonu irm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

M R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MİR

2 Harfli Kelimeler

İM, Mİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GİRDİRME
...
ÇEKTİRME

  1. [isim] Çektirmek işi
    • "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çektiri
  3. Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
  4. Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
  5. Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
  6. Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet

BİLDİRME

  1. [isim] Bildirmek işi, beyan

EMZİRMEK

  1. [-i] Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
    • "Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor." (Haldun Taner)

DEĞDİRME

  1. [isim] Değdirmek işi

DEDİRMEK

  1. [-i] Demek zorunda bırakmak
  2. Denilmesini sağlamak

SEKTİRME

  1. [isim] Sektirmek işi

SEZDİRME

  1. [isim] Sezdirmek işi

DELİRMEK

  1. [nsz] Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak
    • "İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi." (Peyami Safa)

YETİRMEK

  1. [-i] Bitirmek, tamamlamak
  2. Besleyip büyütmek, yetiştirmek
  3. Yetiştirmek, idare etmek
    • "Parayı yetirmek."

GEÇİRMEK

  1. [-i] Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
  2. [-e] Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
    • "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
  3. [-i] Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
    • "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
  4. [-i] Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
    • "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
  5. [-i] Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
    • "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [-i] Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
    • "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
  7. [-i] Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
    • "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  8. [-e] Giymek, giyinmek
    • "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [-den] Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
    • "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
  10. [-i] Herhangi bir durumu yaşamış olmak
    • "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
  11. Etmek, yapmak
  12. [-i] Hastalık bulaştırmak
    • "Nezleyi bana geçirdin."
  13. [-le] Zaman harcamak
    • "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
  14. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak

ETTİRMEK

  1. İşi başkasının yapmasını sağlamak
    • "Avukat yardımcısına bilgileri not ettirdi."
  2. Sebep olmak
    • "Bu tutum beni çalışmaktan nefret ettirdi."

SEMİRMEK

  1. [nsz] Besili, yağlı bir duruma gelmek, semizlemek, şişmanlamak

ŞİŞİRMEK

  1. [-i] Şişkin bir duruma getirmek
    • "Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Abartmak
  3. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak
  4. [nsz] Baştan savma iş görmek
    • "Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli." (Atilla İlhan)

ÇİZDİRME

  1. [isim] Çizdirmek işi

SEÇTİRME

  1. [isim] Seçtirmek işi

DEĞİRMEK

  1. [-e] Duyurmak, bildirmek, ulaştırmak
  2. Değdirmek, dokundurmak

DİZDİRME

  1. [isim] Dizdirmek işi

PİŞİRMEK

  1. [-i] Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek
    • "Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler." (Haldun Taner)
  2. [nsz] Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek
    • "Tuğla pişirmek. Çömlek pişirmek."
  3. Çalışarak öğrenmek
  4. Olgunlaştırmak
    • "Feleğin nice cevir ve mihneti, nice aldanışlar, nice hayal ve ümit kırılışları beni pişirmeye kâfi gelmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Bunaltacak kadar ısıtmak, yakmak
    • "Bu ceket beni pişirdi."

VERDİRME

  1. [isim] Verdirmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü