İçinde irm olan 8 harfli 71 kelime var. İçerisinde İRM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında irm olan kelimeler listesine ya da Sonu irm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

M R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MİR

2 Harfli Kelimeler

İM, Mİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELİRMEK

  1. [nsz] Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
    • "Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor." (Refik Halit Karay)
  2. Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
    • "Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu." (Orhan Hançerlioğlu)
  3. İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
    • "O kibar cemiyete nasıl bir elbise ile gireceğini düşündü, manzara gözünün önünde belirdi." (Refik Halit Karay)

YENDİRME
...
YETİRMEK

  1. [-i] Bitirmek, tamamlamak
  2. Besleyip büyütmek, yetiştirmek
  3. Yetiştirmek, idare etmek
    • "Parayı yetirmek."

BİLDİRME

  1. [isim] Bildirmek işi, beyan

GEÇİRMEK

  1. [-i] Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
  2. [-e] Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
    • "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
  3. [-i] Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
    • "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
  4. [-i] Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
    • "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
  5. [-i] Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
    • "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [-i] Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
    • "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
  7. [-i] Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
    • "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  8. [-e] Giymek, giyinmek
    • "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [-den] Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
    • "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
  10. [-i] Herhangi bir durumu yaşamış olmak
    • "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
  11. Etmek, yapmak
  12. [-i] Hastalık bulaştırmak
    • "Nezleyi bana geçirdin."
  13. [-le] Zaman harcamak
    • "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
  14. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak

BİRMANCA
...
EĞDİRMEK

  1. [-i] Eğik duruma getirmek, getirtmek
    • "Eğdirme fesini yâr yâr kalkar da giderim." (Halk türküsü)

SEĞİRMEK

  1. [nsz] Hafif kımıldamak, genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kaslar hafifçe oynamak
    • "Üç dört gün oluyor, sol gözümün alt kapağı seğiriyordu." (Burhan Felek)

KONFİRME

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Doğrulanmış, geçerlenmiş, onaylanmış

SEÇTİRME

  1. [isim] Seçtirmek işi

SEKTİRME

  1. [isim] Sektirmek işi

İTTİRMEK

  1. [-i] İtme işini yaptırmak

ÇEKTİRME

  1. [isim] Çektirmek işi
    • "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çektiri
  3. Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
  4. Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
  5. Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
  6. Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet

KEMİRMEK

  1. [-i] Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak
    • "Küçük bir fare bir şeyler kemiriyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Aşındırmak, yemek
    • "Demiri pas kemiriyor."
  3. Bir şeyin içine işleyerek onu harap etmek
    • "İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe: Ben deli miyim?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

DEVİRMEK

  1. [-i] Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek
    • "Ağacı devirmek. Masayı devirmek."
  2. Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak
    • "Başkanı devirmek."
  3. Bütünüyle içmek
    • "Birinci, ikinci ve üçüncü bardaklarını hep bu birlik konusuyla devirdiler." (Necati Cumalı)
  4. Bir yana eğmek
    • "Şapkasını yana devirdi."
  5. [nsz] Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek
    • "... zengin bir tasvir ve izah yapabilmek için evde kitaplar devirdi." (Memduh Şevket Esendal)

SEZDİRME

  1. [isim] Sezdirmek işi

ERDİRMEK

  1. [-i] Ermesini sağlamak, ermesine yol açmak
    • "Sen korkusuz, güçlü, hâkim oldukça ata / Atın seni erdirecek her saltanata." (Enis Behiç Koryürek)

SİNDİRME

  1. [isim] Sindirmek işi

YİTİRMEK

  1. [-i] Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilememek, kaybetmek
    • "Kalemimi yitirdim."
  2. Bazı nitelik veya özelliklerin yok olması durumuna uğramak, kaybetmek
  3. Ölüm sonucu kaybetmek
  4. Yanlış yola girmek, kaybolmak
    • "Ormanda yolunu yitirenler, yollarını yine şaşırmamak için nereden yürümeye başlamışlarsa oraya dönerler." (Halikarnas Balıkçısı)

ÇEMKİRME

  1. [isim] Çemkirmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü