İçinde iri olan 5 harfli 22 kelime var. İçerisinde İRİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iri olan kelimeler listesine ya da Sonu iri ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KİRİŞ
-
-
[isim]
Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel
- "Ama şimdi derhâl giyineceksiniz ve kirişi kıracaksınız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ
-
Kasların uçlarında bulunan, kasları kemiklere ve başka organlara bağlayan beyazımsı kordon
-
Bir eğrinin iki noktasını birleştiren doğru parçası
-
Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmış yatay destek parçası
-
[isim]
Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel
- İRİCE
-
-
[sıfat]
İriye yakın, biraz iri (kimse veya şey)
- "İrice vücudunu meydanın ortasında görerek beraberce yürüdük." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İriye yakın, biraz iri (kimse veya şey)
- CİRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hacim
- "Ateş olsa cirmi kadar yer yakar."
-
Miktar, tutar, bölüm
- "Şunun şurasında alacağımız bir lira. Adam başına ne düşer ki? Hiç vermese ne olur yani? Aramızda cirmini paylaşırız gider." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Hacim
- ÇİRİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- BİRİM
-
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
-
Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite
-
Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit
- "Uzunluk birimi metredir."
-
Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri
-
Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
- İRİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
"Sinirlendirmek" ve tıp alanında "tahriş etmek" anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
-
[isim]
"Sinirlendirmek" ve tıp alanında "tahriş etmek" anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
- FİRİK
-
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
-
Çerez olarak yenen tahıl kavurgası
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- TİRİZ
-
-
[isim]
Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
-
Ensiz tahta
-
Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan veya halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı
-
[isim]
Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
- DİRİL
-
-
[sıfat]
Diriksel
-
[sıfat]
Diriksel
- KİRİL
- ...
- TİRİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
-
Yemeğin suyu
-
Yaşlı ve zayıf (kimse)
-
[isim]
Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
- DİRİĞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Esirgeme
-
[isim]
Esirgeme
- MİRİM
-
-
[ünlem]
"Beyim, aziz dostum, arkadaşım" anlamlarında bir seslenme sözü
-
[ünlem]
"Beyim, aziz dostum, arkadaşım" anlamlarında bir seslenme sözü
- CİRİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
At koşturup birbirine değnek atarak takım hâlinde oynanan oyun, cirit oyunu
- "Fareler evde cirit atıyor."
- "Bu dallardan kendimize atlar yapar, cirit oynar, yarışa çıkardık." (Ömer Seyfettin)
-
Bu oyunda atılan değnek
-
[isim]
At koşturup birbirine değnek atarak takım hâlinde oynanan oyun, cirit oyunu
- TİRİL
- ...
- GİRİM
-
-
[isim]
Girme işi
-
[isim]
Girme işi
- PİRİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü
- LİRİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Coşkun, ilhamla dolu
- "Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)
-
[isim]
Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
-
[sıfat]
Coşkun, ilhamla dolu
- YİRİK
-
-
[isim]
Yarık, yırtık
-
[sıfat]
Üst dudağı yarık olan (kimse)
-
[isim]
Yarık, yırtık
- DİRİM
-
-
[isim]
Hayat, yaşam
- "Ölüm, burada, bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor." (Selim İleri)
-
Yaşama gücü
-
[isim]
Hayat, yaşam