İçinde ir olan 6 harfli 173 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BENDİR
-
-
[isim]
Alaturka çalgı aleti
-
[isim]
Alaturka çalgı aleti
- KITMİR
- ...
- TEDBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önlem
- "Bu hususta hükûmetçe ciddi ve esaslı tedbirler alınmasını rica ederim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hazırlık
- "Amma ki töre değiştirmek çok tedbir ve çok düşünce ister." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Önlem
- DİRHEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- "Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir tür gümüş para
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- MÜNKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnkâr eden, kabul etmeyen
- "Kurban kılayım bu canı aşka münkir olmayayım / Aşktır bu derdin dermanı aşk yolunda verem canı" (Yunus Emre)
-
Tanrı'nın varlığına inanmayan, Tanrı'nın varlığını inkâr eden (kimse)
-
[sıfat]
İnkâr eden, kabul etmeyen
- DİRİCE
-
-
[sıfat]
Biraz diri
-
[sıfat]
Biraz diri
- ŞAKİRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Öğrenci, çırak
- "Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakıldı kaldı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Öğrenci, çırak
- ZAHİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- "Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- KİRACI
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir yeri kira ile tutan kimse, müstecir
- "Biz bu evde kiracıyız."
-
[isim]
Bir şeyi, bir yeri kira ile tutan kimse, müstecir
- TESHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüleme, büyü yapma
-
Kendine bağlama, elde etme
- "Kadındaki teshir kuvvetinin ondaki maddi hayvan kuvvetinden çok daha fazla olduğunu göstereceğim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Büyüleme, büyü yapma
- TEFSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yorumlama
- "Hiçbirini tefsire ve hiçbirinden mana çıkarmaya kimsenin dili varmaz olmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ben evvela bu duayı ve bu sözleri pek kalpsizce tefsir ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yorum
-
Kur'an'ın surelerini açıklayarak görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama
-
Kur'an'ın surelerini açıklayarak görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama bilimi
-
Kur'an'ın surelerini açıklayan eser
-
[isim]
Yorumlama
- TEDVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevirme, döndürme
-
Yönetme, çekip çevirme
-
[isim]
Çevirme, döndürme
- ŞİRYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Atardamar
-
[isim]
Atardamar
- BİRÇOK
-
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- "Bu satırları, birçok mektuba biraz cevap olsun diye yazıyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- SİROKO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr
-
[isim]
Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr
- TANZİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzetme
-
Divan edebiyatında bir şiiri örnek alarak ona benzer bir örnek kaleme alma
-
[isim]
Benzetme
- TASTİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı yazma, satır dizme
-
[isim]
Yazı yazma, satır dizme
- BİRLİK
-
-
[isim]
Tek, bir olma durumu, vahdaniyet
- "Tanrı'nın birliğine inanır."
- "Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir arada olma durumu, vahdet
- "Türk milletinin birliği."
-
Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet
- "Dil birliği. Ülkü birliği."
-
Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek
- "Mühendisler birliği. Öğretmenler birliği."
-
[sıfat]
Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen
- "Birlik cezve."
-
Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk
- "Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı." (Necati Cumalı)
-
Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması
-
Bölünmezliği içeren yalın bütün
-
En büyük değerdeki nota, dört dörtlük
-
[isim]
Tek, bir olma durumu, vahdaniyet
- LİRİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel duyguların ilham yolu ile coşkulu ve etkili anlatımı
- "Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu." (Selâhattin Hilav)
-
[isim]
Kişisel duyguların ilham yolu ile coşkulu ve etkili anlatımı
- TİRİNK
- ...