İçinde ir olan 5 harfli 168 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Deniz
- "Ben o yârin çölünde kum / Bahrinde su, elinde mum." (Mustafa Seyit Sutüven)
-
Mevlidin bölümlerinden her biri
-
Aruzdaki vezin takımlarından her biri
-
[isim]
Deniz
- TİRAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gazete, kitap, dergi vb.nin bir basılışındaki baskı sayısı
-
[isim]
Gazete, kitap, dergi vb.nin bir basılışındaki baskı sayısı
- SİİRT
- ...
- TİRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
-
Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi
- "Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti." (Refik Halit Karay)
-
Uzun ve tumturaklı konuşma
- "Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
- KAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kahredici, zorlayan
-
Baskın gelen, ezen, ezici
-
[sıfat]
Kahredici, zorlayan
- KİRDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide
-
[isim]
Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide
- BAKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
-
El değmemiş, kullanılmamış
-
İşlenmemiş (toprak)
-
Eskimemiş, yıpranmamış, yeni
-
[sıfat]
Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
- ÇİRİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- FİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünce
- "İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum." (Nurullah ataç)
- "Evet iyi bir şey değil fakat benim için bir fikir verir, diye seçtim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Belki bir yolunu buluruz da kızın fikrini çeleriz, diyormuş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Düşün
- "İşitilen sözler, görülen tavırlar, beğenilen düşünceler Şinasi Bey'e yeni fikirler vermeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kuruntu
-
[isim]
Düşünce
- İĞDİR
- ...
- İSPİR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
At veya araba uşağı
- "Aşçı yamakları, kilerci, ispir ile arabacı çocukları arabalarla paytonda." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
At veya araba uşağı
- KAFİR
- ...
- KİZİR
-
-
[isim]
Köy muhtarı yardımcısı
-
Köy kâhyası
-
Köy bekçisi
-
[isim]
Köy muhtarı yardımcısı
- TİRİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
-
Yemeğin suyu
-
Yaşlı ve zayıf (kimse)
-
[isim]
Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
- MESİR
- ...
- SİROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karaciğerin büyümesi veya körelmesi ile ortaya çıkan bir hastalık
-
[isim]
Karaciğerin büyümesi veya körelmesi ile ortaya çıkan bir hastalık
- NEFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yuf borusu
-
[isim]
Yuf borusu
- PİRİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü
- DAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat
- "Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
- "Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
-
Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
- "Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
- "Mantık dairesinde konuşmak."
-
Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
-
Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
-
[isim]
Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat
- FİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık