İçinde ir olan 5 harfli 168 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- "Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz." (Aka Gündüz)
-
Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
- "Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra, kendim de pişman oldum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- ZAMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl
- "Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne; biri."
-
[isim]
Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl
- FİRİK
-
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
-
Çerez olarak yenen tahıl kavurgası
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- ZİRVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doruk
- "Dağın zirvesi."
-
Bir işte ulaşılan en üst aşama
- "Sanatın zirvesi."
-
[isim]
Doruk
- KEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, ulu
-
Yaşça büyük, yaşlı
-
[sıfat]
Büyük, ulu
- KEPİR
-
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
- VİRAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Virüslerle ilgili
-
[sıfat]
Virüslerle ilgili
- YİRMİ
-
-
On dokuzdan sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 20, XX rakamlarının adı
-
[sıfat]
İki kere on, on dokuzdan bir artık
-
On dokuzdan sonra gelen sayının adı
- GİRAY
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen unvan
-
[isim]
Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen unvan
- SİNİR
-
-
[isim]
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet
- "Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "... moda deyince çıldırmaz, çok gülerse siniri tutup sonra yarım saat ağlamaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bu söz sarhoş olmayan zevcesinin fena hâlde sinirine dokunmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Genç kadının korkudan sinirleri bozuldu." (Haldun Taner)
-
Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik
- "Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır."
-
Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği
- "Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu?"
- "Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, can sıkan
- "Ne sinir şey!"
-
Kas kirişi ve zarı
- "Etin sinirlerini ayırmak."
-
[isim]
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet
- SİHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyü
-
[isim]
Büyü
- FİRMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi
-
[isim]
Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi
- İRSEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kalıtım yoluyla
-
[zarf]
Kalıtım yoluyla
- KİZİR
-
-
[isim]
Köy muhtarı yardımcısı
-
Köy kâhyası
-
Köy bekçisi
-
[isim]
Köy muhtarı yardımcısı
- NAZİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek
- "Bazen geçen sene görmüş olduğumuz bir perçemin nazirini görürdük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek
- VİRAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yolun kıvrıldığı yer, büküntü, dönemeç
- "Bu dönüm noktası ... meğer bir ölüm virajı imiş!" (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Memur, geç işareti verince gaza bastı ve virajı umduğundan güzel aldı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir yolun kıvrıldığı yer, büküntü, dönemeç
- ŞİRAN
- ...
- ÇİRİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
-
[isim]
Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- TETİR
-
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
-
Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
- ZİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme
- "Dün sizin zikriniz geçti."
-
Bir tarikata bağlı olanların Tanrı'nın adını art arda söylemesi
- "Zikir çekmek."
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme