İçinde ir olan 4 harfli 37 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- "Vira söylüyor."
- "Demiri vira edip açılmaya karar verdim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[ünlem]
Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- LİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi
- "Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı." (Refik Halit Karay)
-
Bazı ülkelerin para birimi
- "Mısır lirası. Suriye lirası."
-
Yedi gram ağırlığında altın sikke, sarı lira
-
[isim]
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi
- İRİN
-
-
[isim]
Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat
-
[isim]
Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat
- EMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
-
İstek
- "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
-
Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- BİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu
- "Onu iki bardak bira içmeye razı etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu
- AHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Son, sonraki
-
[zarf]
Sonra, en sonra, sonunda
-
[sıfat]
Son, sonraki
- İRİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü
-
[isim]
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü
- İRAN
- ...
- ŞİRK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eş koşma
-
[isim]
Eş koşma
- ENİR
-
-
[isim]
Bir tür yaban mersini
-
[isim]
Bir tür yaban mersini
- SİRK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları genellikle kapalı yer
-
[isim]
Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları genellikle kapalı yer
- VİRT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
-
Çok tekrarlama, diline dolama
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
- TİRE
-
-
[isim]
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
- "Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Pamuk ipliğinden yapılmış
-
[isim]
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
- ŞİRE
- ...
- ECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevap
- "Bu sabrın ecri büyüktür." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ücret
-
[isim]
Sevap
- ŞİİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
- "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
- "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
-
Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
- "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
- AMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- "Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu." (Burhan Felek)
-
Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- DAİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
- "Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
- VİRE
- ...
- MİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata
-
[isim]
Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata