İçinde ir olan 4 harfli 37 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
- "Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
- İRAN
- ...
- ZİRA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Çünkü
- "Heykeli atölyede bırakmak mecburiyetinde kaldım. Zira bahçede yaptırdığım kaide henüz bitmemişti." (Haldun Taner)
-
[bağlaç]
Çünkü
- ŞİİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
- "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
- "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
-
Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
- "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
- ŞİRE
- ...
- ENİR
-
-
[isim]
Bir tür yaban mersini
-
[isim]
Bir tür yaban mersini
- FİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
- "Sabun kuruyunca çok fire verir."
-
Bir iş yapılırken çıkan artık parça
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
- BİRİ
-
-
[zamir]
Bir tanesi
- "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bilinmeyen bir kimse
- "İhtimal hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz
- "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."
-
[zamir]
Bir tanesi
- KİRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
- "Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye." (Çetin Altan)
- "Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
- "Buradaki evimi de kiraya vermiştim." (Refik Halit Karay)
-
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
- "Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya!" (Refik Halit Karay)
-
Bu biçimde tutulan taşınmaz
- "O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
- EĞİR
-
-
[isim]
Arıların çıkardığı bir tür salgı
-
[isim]
Arıların çıkardığı bir tür salgı
- İRSİ
- ...
- TİRE
-
-
[isim]
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
- "Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Pamuk ipliğinden yapılmış
-
[isim]
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
- MİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata
-
[isim]
Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata
- ESİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutsak
- "Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Düşman başkumandanı ... esir oldu." (Aka Gündüz)
-
Köle
-
Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse
- "Onun güzelliğinin esiri oldular."
-
[isim]
Tutsak
- İRCA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eski biçimine sokma, çevirme
-
Döndürme
-
İndirgeme
-
[isim]
Eski biçimine sokma, çevirme
- VİRE
- ...
- LİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi
- "Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı." (Refik Halit Karay)
-
Bazı ülkelerin para birimi
- "Mısır lirası. Suriye lirası."
-
Yedi gram ağırlığında altın sikke, sarı lira
-
[isim]
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi
- ECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevap
- "Bu sabrın ecri büyüktür." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ücret
-
[isim]
Sevap
- PİRE
-
-
[isim]
Pireler takımında, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)
- "Onların başıboş duygusallıklarının deve yaptığı pireleri, büyüttükleri sorunlarını çözümlemeye çaba harcamıyor muyuz?" (Haldun Taner)
- "Hem o kadar nişancıdır ki pireyi gözünden vurur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Pireler takımında, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)
- VİRT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
-
Çok tekrarlama, diline dolama
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama