İçinde ir olan 4 harfli 37 kelime var. İçerisinde İR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ir olan kelimeler listesine ya da Sonu ir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İRİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü

EMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buyruk, komut, talimat, ferman
    • "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
  2. İstek
    • "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
  3. Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

ŞAİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şiir söyleyen veya yazan kimse
    • "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim." (Tevfik Fikret)
  2. [sıfat] Hayal gücü geniş olan, duyarlı, duygulu (kimse)
    • "Şair ruhlu bir adam."

ŞİİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
    • "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
    • "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
  2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
    • "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

AŞİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri

SİRK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları genellikle kapalı yer

İRCA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eski biçimine sokma, çevirme
  2. Döndürme
  3. İndirgeme

ZİRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Çünkü
    • "Heykeli atölyede bırakmak mecburiyetinde kaldım. Zira bahçede yaptırdığım kaide henüz bitmemişti." (Haldun Taner)

FİRE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
    • "Sabun kuruyunca çok fire verir."
  2. Bir iş yapılırken çıkan artık parça

SAİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Başka, öteki, diğer
    • "Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!" (Memduh Şevket Esendal)

AHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Son, sonraki
  2. [zarf] Sonra, en sonra, sonunda

BİRİ

  1. [zamir] Bir tanesi
    • "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bilinmeyen bir kimse
    • "İhtimal hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz
    • "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."

MİRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

CİRO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir ticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gereken yazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiye devredilmesi
    • "Ettiğim masrafın yüzde elli kârını bulsam Madam Elizabeth'in pansiyonuna ciro edeceğim." (Aka Gündüz)
  2. İş hacmi

PİRE

  1. [isim] Pireler takımında, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)
    • "Onların başıboş duygusallıklarının deve yaptığı pireleri, büyüttükleri sorunlarını çözümlemeye çaba harcamıyor muyuz?" (Haldun Taner)
    • "Hem o kadar nişancıdır ki pireyi gözünden vurur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

MİRİ
...
İRİN

  1. [isim] Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat

AMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
    • "Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu." (Burhan Felek)
  2. Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

KİRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
    • "Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye." (Çetin Altan)
    • "Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Buradaki evimi de kiraya vermiştim." (Refik Halit Karay)
  2. Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
    • "Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya!" (Refik Halit Karay)
  3. Bu biçimde tutulan taşınmaz
    • "O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken..." (Halit Ziya Uşaklıgil)

İRAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] "Hiçbir değeri ve önemi yok" anlamındaki irapta mahalli yok deyimde geçen bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü