İçinde ip olan 6 harfli 43 kelime var. İçerisinde İP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ip olan kelimeler listesine ya da Sonu ip ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İP, Pİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARAİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar
-
[isim]
Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar
- HİPNOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sözle, bakışla telkinle sağlanan bir çeşit uyku durumu
-
[isim]
Sözle, bakışla telkinle sağlanan bir çeşit uyku durumu
- İPİNCE
-
-
[sıfat]
Çok ince, incecik
- "Yer yer tırtıklanmış ipince çapkın bıyıkları vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok ince, incecik
- TAHRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- "Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Grev hakkı ve lokavt ... millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- DİPÇİK
-
-
[isim]
Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan, atış sırasında silahın omza dayanmasını veya tabancanın elle kavranmasını sağlayan taban bölümü
- "Canı çıkıncaya kadar dipçiklerle dövdüler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan, atış sırasında silahın omza dayanmasını veya tabancanın elle kavranmasını sağlayan taban bölümü
- DİPDAM
-
-
[isim]
Hapishane
- "Meyrem'im Meyrem'im çakır Meyrem'im / Senin için dipdamları boylarım." (Halk türküsü)
-
[isim]
Hapishane
- İPSALA
- ...
- ÇİPURA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karagöz balığına benzer, eti beyaz bir Akdeniz balığı (Aurata aurata)
- "Yarın İzmir'deyiz! Gelsin buz gibi arslan sütü, meze de çipura, dedi." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Karagöz balığına benzer, eti beyaz bir Akdeniz balığı (Aurata aurata)
- İPTİDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başlangıç
-
Bir işe başlama
-
[zarf]
(i'ptida:) Önceleri, en önce, ilk önce
- "İnanmayarak başladığımız sözlere iptida kendimiz inanırız ve o hisleri içimizde duyarız." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Başlangıç
- TAKRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaştırma
-
[isim]
Yaklaştırma
- TERTİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- "Bu gece yazılacak yazım, tertip olunacak nutkum var." (Ömer Seyfettin)
- "Eski arkadaşının bir tertibe düşürüldüğünü sanmakla yanılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Düzenleniş, sıralanış biçimi
- "Mutfağın yeni tertibi güzel olmuş."
-
Düzenleme
- "Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." (Atatürk)
-
Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni
-
Dizgi
-
Hile, düzen, komplo
-
Askere alınma dönemi
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- İPOTEK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tutu
- "Evin tapusunu üstünüze çıkartmışsanız onu da ipotek eder, birkaç taksiti daha ödersiniz." (Çetin Altan)
- "Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!" (Nazlı Eray)
-
[isim]
Tutu
- SİPAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker
- "Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker
- DİPNOT
-
-
[isim]
Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi, haşiye
-
[isim]
Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi, haşiye
- TEZHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama
-
Süsleme, bezeme
-
[isim]
Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama
- TAKLİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Döndürme, çevirme
-
Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme
-
[isim]
Döndürme, çevirme
- KİPLİK
-
-
[isim]
Önermelerin yalın, belkili veya mecburi olma nitelikleri
- "Ruhun ölümsüz olması ihtimali vardır önermesinin kipliği belkilidir."
-
[isim]
Önermelerin yalın, belkili veya mecburi olma nitelikleri
- İPİLTİ
-
-
[isim]
Hafif esinti
-
[isim]
Hafif esinti
- PİPOLU
- ...
- İPEKLİ
-
-
[sıfat]
İpekten yapılmış veya içinde ipek bulunan (kumaş)
- "İpekli bir kumaş yırtar gibi suları yararak rıhtıma doğru geliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İpekten yapılmış veya içinde ipek bulunan (kumaş)