İçinde ip olan 5 harfli 48 kelime var. İçerisinde İP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ip olan kelimeler listesine ya da Sonu ip ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İP, Pİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PİPET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
  2. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış

KATİP
...
HABİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgili

MUHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Seven, sevgi besleyen, dost

İPLİK

  1. [isim] Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
  2. Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu
    • "İpek ipliği. Pamuk ipliği."
  3. Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi

İPUCU

  1. [isim] İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
    • "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." (Atilla İlhan)

NECİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Soylu, soyu temiz

LİPİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü

GARİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kimsesiz, zavallı
    • "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
    • "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
  2. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
  3. Acayip
    • "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
  4. [ünlem] Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
    • "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
  5. Dokunaklı, hüzün veren
    • "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)

İPHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirsizlik, kapalılık
  2. Kapalılık

RAHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hristiyanlarda genellikle manastırda yaşayan din adamı, keşiş
    • "Biri bir rahipti; dağınık, birbirine karışmış uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı." (Memduh Şevket Esendal)

ÇİPLİ
...
NİZİP
...
SAHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
    • "Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Her hâlde bu kız da evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil
    • "Bilgi sahibi. Zevk sahibi."
    • "Biri paylayacak olsa öbürü çocuğa sahip çıkıp savunur." (Haldun Taner)
  3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
    • "Düğün sahipleri gibi adımbaşında bahşiş dağıttığım için hizmetçiler de yüksünmüyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse

LİPOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yağ dokusunun, bulunduğu yerde büyümesiyle oluşan zararsız ur, yağ uru

TAZİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Azaba sokma, üzme

TABİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hekim

İPEKA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Altın kökü

TAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme
    • "Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kocası okurken gözleriyle satırları takip ediyor, elleriyle boncuk çantasını ovalıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Ardınca gitme veya gelme
    • "Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı."
    • "Bu yolu takip ederseniz eve varırsınız."
  3. Kovuşturma, kovuşturulma
    • "Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur."
    • "Modayı takip etmek."
  4. İzinden gitme, uyma, izleme
    • "Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır."
    • "Öğretmenin anlattıklarını takip etmek."
  5. Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket

İPSİZ

  1. [sıfat] İpi olmayan
  2. Haylaz, serseri, hayta

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü