İçinde ip olan 5 harfli 48 kelime var. İçerisinde İP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ip olan kelimeler listesine ya da Sonu ip ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İP, Pİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- SİPER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
- "Tuğla harmanındaki ameleler durup ellerini gözlerine siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım." (Mahmut Yesari)
- "Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın." (Halk türküsü)
-
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
- "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak." (Refik Halit Karay)
- "Siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
- "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti." (Ömer Seyfettin)
-
Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek
- "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kuytu, korunulabilen
- "Burası siper bir yerdir."
-
[isim]
Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
- LİPİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
- RAHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hristiyanlarda genellikle manastırda yaşayan din adamı, keşiş
- "Biri bir rahipti; dağınık, birbirine karışmış uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hristiyanlarda genellikle manastırda yaşayan din adamı, keşiş
- İPLİK
-
-
[isim]
Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
-
Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu
- "İpek ipliği. Pamuk ipliği."
-
Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi
-
[isim]
Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
- İPEKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Altın kökü
-
[isim]
Altın kökü
- TAYİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayıplama, kınama
-
[isim]
Ayıplama, kınama
- HATİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, konuşmacı
- "Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti." (Ömer Seyfettin)
-
Cuma ve bayram namazından önce camilerde hutbe okuyan kimse
-
[isim]
Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, konuşmacı
- RAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
- "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
- TABİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekim
-
[isim]
Hekim
- CAZİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alımlı
- "Gizli bir musikinin vezniyle dalgalanan ipekli maddeler gibi cazip, yumuşak ve tatlı idi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Alımlı
- NAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
-
Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede
-
[isim]
Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
- GALİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir yarışma, karşılaşma, çatışma vb. sonunda yenen, üstün gelen, başarı kazanan
- "Bunlar galipler tarafından haksızca esir edilmiş vatandaşlardı." (Aka Gündüz)
-
Bir yarışma, karşılaşma, çatışma vb. sonunda yenen, üstün gelen, başarı kazanan
- İPHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirsizlik, kapalılık
-
Kapalılık
-
[isim]
Belirsizlik, kapalılık
- HABİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgili
-
[isim]
Sevgili
- HİPPİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Toplumsal düzene, tüketime ve şiddete karşı çıkan, derbederce yaşayan, örgütlenmemiş gençler topluluğu
- "Hippilerin direnci, gece gündüz güvertede yatabilmeleri ilgimi çekmişti benim." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Toplumsal düzene, tüketime ve şiddete karşı çıkan, derbederce yaşayan, örgütlenmemiş gençler topluluğu
- İPÇİK
-
-
[isim]
Bitkilerin erkek organlarında başçığı çiçeğe bağlayan ince sap
-
[isim]
Bitkilerin erkek organlarında başçığı çiçeğe bağlayan ince sap
- İPTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
-
Herhangi bir hükmün geçersiz olduğunu gerekçeleri ile göstererek çürütme
-
[isim]
Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
- SALİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haç
-
[isim]
Haç
- CALİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Celp eden, çeken, çekici
-
[sıfat]
Celp eden, çeken, çekici