İçinde ince olan 8 harfli 19 kelime var. İçerisinde İNCE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ince olan kelimeler listesine ya da Sonu ince ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

İNCE, NECİ, NİCE

3 Harfli Kelimeler

CİN

2 Harfli Kelimeler

CE, EN, İN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İNCEKARA
...
KEYFİNCE

  1. [zarf] İsteğine göre, nasıl isterse, dilediğince, keyfine göre, gönlünce
    • "Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince / Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül." (Yahya Kemal Beyatlı)

PİŞKİNCE

  1. [sıfat] Biraz pişkin
  2. [zarf] Pişkine yakışır biçimde

GEÇKİNCE
...
İNCELEME

  1. [isim] İncelemek işi, tetkik
  2. Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma
    • "İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ÇİRKİNCE

  1. [sıfat] Çirkine yakın
  2. [zarf] Çirkin bir biçimde

BİTKİNCE

  1. [zarf] Bitkin bir biçimde

BEZGİNCE
...
İNCELTİŞ

  1. [isim] İnceltme işi veya biçimi

MİSKİNCE

  1. [zarf] Miskin gibi, miskin bir biçimde, miskinane

DİNCELME

  1. [isim] Dincelmek işi

GERGİNCE

  1. [sıfat] Biraz gergin

İNCELTME

  1. [isim] İnceltmek işi veya durumu

DEMİNCEK

  1. [zarf] Çok az önce

KENDİNCE

  1. [zarf] Kendine göre, kendi bakımından
    • "Emin Paşa konağı kendince Topkapı Sarayından bile zengin bir sanat ve irfan hazinesiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)

KAVLİNCE

  1. [zarf] Kavline göre, sözüne bakarak
    • "Ayşe Hanım'ın kavlince paşa pek cömertmiş." (Sermet Muhtar Alus)

İNCELMEK

  1. [nsz] İnce duruma gelmek
    • "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
  2. Zayıflamak
    • "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
  4. Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
    • "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)

BİLGİNCE

  1. [zarf] Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
    • "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)

ŞİŞKİNCE
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü