İçinde ince olan 8 harfli 19 kelime var. İçerisinde İNCE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ince olan kelimeler listesine ya da Sonu ince ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
C E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
İNCE, NECİ, NİCE
3 Harfli Kelimeler
CİN
2 Harfli Kelimeler
CE, EN, İN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNCEKARA
- ...
- KEYFİNCE
-
-
[zarf]
İsteğine göre, nasıl isterse, dilediğince, keyfine göre, gönlünce
- "Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince / Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
İsteğine göre, nasıl isterse, dilediğince, keyfine göre, gönlünce
- PİŞKİNCE
-
-
[sıfat]
Biraz pişkin
-
[zarf]
Pişkine yakışır biçimde
-
[sıfat]
Biraz pişkin
- GEÇKİNCE
- ...
- İNCELEME
-
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
-
Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma
- "İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
- ÇİRKİNCE
-
-
[sıfat]
Çirkine yakın
-
[zarf]
Çirkin bir biçimde
-
[sıfat]
Çirkine yakın
- BİTKİNCE
-
-
[zarf]
Bitkin bir biçimde
-
[zarf]
Bitkin bir biçimde
- BEZGİNCE
- ...
- İNCELTİŞ
-
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
- MİSKİNCE
-
-
[zarf]
Miskin gibi, miskin bir biçimde, miskinane
-
[zarf]
Miskin gibi, miskin bir biçimde, miskinane
- DİNCELME
-
-
[isim]
Dincelmek işi
-
[isim]
Dincelmek işi
- GERGİNCE
-
-
[sıfat]
Biraz gergin
-
[sıfat]
Biraz gergin
- İNCELTME
-
-
[isim]
İnceltmek işi veya durumu
-
[isim]
İnceltmek işi veya durumu
- DEMİNCEK
-
-
[zarf]
Çok az önce
-
[zarf]
Çok az önce
- KENDİNCE
-
-
[zarf]
Kendine göre, kendi bakımından
- "Emin Paşa konağı kendince Topkapı Sarayından bile zengin bir sanat ve irfan hazinesiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Kendine göre, kendi bakımından
- KAVLİNCE
-
-
[zarf]
Kavline göre, sözüne bakarak
- "Ayşe Hanım'ın kavlince paşa pek cömertmiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[zarf]
Kavline göre, sözüne bakarak
- İNCELMEK
-
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
Zayıflamak
- "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
-
Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
- "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- BİLGİNCE
-
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- ŞİŞKİNCE
- ...