İçinde in olan 5 harfli 173 kelime var. İçerisinde İN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında in olan kelimeler listesine ya da Sonu in ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DİNLİ

  1. [sıfat] Dini olan

SİNÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Organların veya dokuların arasında bulunan boşluklar
  2. Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı

METİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst
  2. Basılı veya el yazması parça, tekst

DERİN

  1. [sıfat] Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
    • "Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Yüzeyden içeri inen
  3. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan
    • "Derin bir bilgin."
  4. Yoğun
    • "Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Uzun süren
    • "Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi." (Peyami Safa)
  6. Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
    • "Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır." (Falih Rıfkı Atay)
  7. İçten gelen
    • "Derin saygılar. Derin bir sevgi."
  8. Uyanılması güç, ağır (uyku)
  9. [isim] Dip
    • "Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

ÇETİN

  1. [sıfat] Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, zor, müşkül
    • "Bu karar aileyi bozup dağıtacak şiddetli, çetin bir karar olabilir mi?" (Memduh Şevket Esendal)

ŞİNİK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tahıl için kullanılan, sekiz kiloluk ölçek
  2. [sıfat] Bu miktarda olan
    • "İki şinik arpa almış."

İNCİL
...
EKSİN

  1. [isim] Anyon

HİNDU
...
İNTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mikroptan ileri gelen hastalık
    • "Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kokuşma, kötü kokma

BENİN
...
DİNGO
...
ZİHİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü
    • "Zihnim boşaldıkça daha doğrusu rahat zamanlarımda Türkçenin güzelliklerini, orijinal cilvelerini düşünürüm." (Burhan Felek)
    • "Nezihe ne yapıp yapmış, genç zabitin zihnine girmiş, bir hafta sonra, onunla nişanlanmış." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Günlerden beri bu düşünce, Anadolu'ya geçmek zihnini altüst ediyordu." (Samim Kocagöz)
    • "Bu istifham, bozuk bir plak gibi bütün gün zihnini tırmaladı durdu." (Haldun Taner)
  2. Bellek
    • "Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım." (Ömer Seyfettin)
    • "Çünkü teyzesine, oğlanın son senelerinde zihni karışmasın diye dönünceye kadar hastalandığından hatta ölürse ölümünden bahsedilmemesini sıkı sıkı vasiyet etmişti." (Halide Edip Adıvar)
  3. Anlayış, kavrayış
    • "Zihni açık."
  4. Bilinç, dimağ

DİNAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bahreyn, Cezayir, Irak, Kuveyt, Libya, Tunus, Ürdün ve eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi
  2. Yaklaşık olarak altın liranın dörtte biri değerinde olan eski bir para

PELİN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)

FİNİŞ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bitme
  2. Varış

İNSAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İki eli olan, iki ayak üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı
    • "Yine yeşil yosunlu, insan ayağı değmemiş gibi yokuşlar var ağaçlı..." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kişi, şahıs, âdemoğlu, âdem evladı
    • "O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar." (Haldun Taner)
  3. [sıfat] Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

KABİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük, özel bölme
    • "Telefon kabini."
  2. Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme
  3. Uçakta yolcuların oturduğu bölüm
  4. Plajda soyunma yeri
    • "Sonra kabinini gösterdi Özer'e. Hadi giyin, kabinimin kapısından gel al beni." (Necati Cumalı)

DİNİŞ

  1. [isim] Dinme işi veya biçimi

HİNDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tavukgillerden, XV. yüzyılda evcilleştirilerek Amerika'dan bütün dünyaya yayılan, boyun ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü kümes hayvanlarının en büyüğü (Meleagris gallopavo)
  2. [sıfat] Aptal, şaşkın

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü