İçinde ila olan 9 harfli 25 kelime var. İçerisinde İLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ila olan kelimeler listesine ya da Sonu ila ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALİ, İLA
2 Harfli Kelimeler
AL, İL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİLANTROP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
İnsansever, insanların iyiliği için çalışan (kimse)
-
İnsansever, insanların iyiliği için çalışan (kimse)
- CİLACILIK
-
-
[isim]
Eşyaya cila vurma işi
-
[isim]
Eşyaya cila vurma işi
- SVAZİLAND
- ...
- SİLAHLAMA
-
-
[-i]
Silahlamak işi
-
[-i]
Silahlamak işi
- HİLAFETÇİ
-
-
[isim]
Halifeliğin sürdürülmesinden yana olan kimse
-
[isim]
Halifeliğin sürdürülmesinden yana olan kimse
- CİLALATMA
-
-
[isim]
Cilalatmak işi
-
[isim]
Cilalatmak işi
- BİLARDOCU
-
-
[isim]
Bilardo oynayan veya oynatan kimse
-
[isim]
Bilardo oynayan veya oynatan kimse
- EPİLASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutta istenmeyen kılları yolma, kılları alma
-
[isim]
Vücutta istenmeyen kılları yolma, kılları alma
- İLAÇLANMA
-
-
[isim]
İlaçlanmak işi
-
[isim]
İlaçlanmak işi
- SİLAHHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahların saklandığı, korunduğu yer
-
[isim]
Silahların saklandığı, korunduğu yer
- FİLANINCI
- ...
- CİLALAMAK
-
-
[-i]
Cila sürerek parlatmak, cila vurmak
-
Övmek
-
Tat katmak
- "Akşama Canfendi'nin yaptığı bu lezzetli yemek, rakıyı ve eğlenceyi cilalamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Cila sürerek parlatmak, cila vurmak
- SALİSİLAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salisilik asidin tuzu
-
Salisilik asidin türlü alkollerle ve fenollerle yaptığı ester
- "Salisilatlar romatizmanın tedavisinde kullanılır."
-
[isim]
Salisilik asidin tuzu
- İHTİLAFLI
- ...
- BİLASEBEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sebepsiz yere, gereksizce
- "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." (Ömer Seyfettin)
-
Sebepsiz yere, gereksizce
- İHTİLALCİ
-
-
[isim]
İhtilal yanlısı ve ihtilal yapan kimse, devrimci
- "Sonra belki de o ihtilalci tonunu yumuşatmaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İhtilal yanlısı ve ihtilal yapan kimse, devrimci
- İLANİHAYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonsuza kadar
- "Bu çıplak karakol odasında, ilanihaye unutulup kalmak istiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Sonsuza kadar
- İLAHLAŞMA
-
-
[isim]
İlahlaşmak işi
-
[isim]
İlahlaşmak işi
- SİLAHALTI
-
-
[isim]
Askerlik görevi
- "Silahaltında bulunan er ve erbaşlarla askerî öğrenciler ... oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
Askerlik görevi
- İLAÇLAMAK
-
-
[-i]
İlaç sürmek
-
Mikroplardan arındırmak, zararlı böceklerden korunmak amacıyla ilaç püskürtmek veya sıkmak
- "Ekici borç harç ilaçlayacaktı tarlasını." (Necati Cumalı)
-
[-i]
İlaç sürmek