İçinde ila olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde İLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ila olan kelimeler listesine ya da Sonu ila ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALİ, İLA
2 Harfli Kelimeler
AL, İL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEKİLACI
- ...
- FİLARSIZ
-
-
[sıfat]
Fiları olmayan
-
[sıfat]
Fiları olmayan
- GİLABURU
-
-
[isim]
İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)
-
[isim]
İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)
- TEŞKİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örgüt
- "Spor kulüplerinin teşkilatına ait izahatı ikimiz de unutmuştuk." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Örgüt
- TONİLATO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim
- "Bu gemi iki bin tonilatodan fazla alamaz."
-
[isim]
Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim
- FİLATELİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pulculuk, pul koleksiyonculuğu
-
[isim]
Pulculuk, pul koleksiyonculuğu
- BİLAHARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- "Bu işin bilahare daha etraflı bir şekilde düşünülerek arz edilmesi icap ettiğini söyleyince başını eğerek sustu." (Nahid Sırrı Örik)
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- GAFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan
-
[zarf]
Dikkatsizlikle, gaflet içinde bulunan kimseye yakışan biçimde
-
[sıfat]
Gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan
- SİLAHLIK
-
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
-
Tabanca, bıçak vb. silahları yerleştirmek için kullanılmış olan, kat kat, enli, meşin kemer
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
- TAFSİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrıntı
- "Evvelki tafsilat ve odada geçen sözler onlara yaramazdı ki söyleyeyim." (Aka Gündüz)
- "Size bugün uzun uzadıya tafsilatını verecek değilim." (Refik Halit Karay)
- "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)
-
[isim]
Ayrıntı
- SEFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sefilce
- "Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Sefilce
- İTİLAFÇI
-
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma yanlısı olan kimse
-
Meşrutiyet döneminde Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti üyesi veya yanlısı olan kimse
- "Eski hocaların itilafçılarla birleşmek üzere olduğunu söyleyerek adamcağızı telaşa düşürmüşler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma yanlısı olan kimse
- CAHİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Cahilce
- "İnkılaptan, hürriyetten gayet cahilane bahseder." (Ömer Seyfettin)
-
Cahilce
- İLANIAŞK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşı cinse aşkını bildirme işi
-
[isim]
Karşı cinse aşkını bildirme işi
- İLAVETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek
-
[zarf]
Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek
- SİLAHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
- CİLALAMA
-
-
[isim]
Cilalamak işi
-
[isim]
Cilalamak işi
- SİLAHŞOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
- TAHVİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahviller
-
[isim]
Tahviller
- İLAHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı bilimi
-
[isim]
Tanrı bilimi