İçinde il olan 5 harfli 176 kelime var. İçerisinde İL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında il olan kelimeler listesine ya da Sonu il ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEKİL
-
-
[isim]
At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)
-
[isim]
At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)
- VEKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
-
Milletvekili
-
Bakan
- "Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- TECİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erteleme
-
[isim]
Erteleme
- HİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaftan
-
[isim]
Kaftan
- MEHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önel
-
[isim]
Önel
- GAİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
- "Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür." (Ahmet Mithat)
- "Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı." (Samiha Ayverdi)
-
Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük
- "Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son yıllarda geçirdiği ağır hastalığın tesiri yüzünden o, kendisini çok yorulmuş, yıpranmış, çökmüş hissediyordu." (Nahid Sırrı Örik)
-
İstenmeyen durum, baş belası
-
[isim]
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
- PİLAV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
- "Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti." (Muammer İzgü)
-
[isim]
Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
- REZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- "Sadece rezil etmekle kalmayacağım, hapse de tıktıracağım." (Peyami Safa)
- "Parmaklarının bileğime yapışacağından ve daha fazla rezil olacağımdan şüphe etmiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hasan, bu dediğini yapsaydı, dört başı mamur bir dayak yiyip âleme rezil rüsva olacaktı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Şu gömleğe bak, rezili çıkmış!" (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- DİLEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
- SİLİK
-
-
[sıfat]
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
- "Silik para. Silik yazı."
-
Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
- "İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
- DİLİŞ
-
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
- İLMEK
-
-
[isim]
Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik
-
[isim]
Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik
- SİCİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmî belgelerin kaydedildiği kütük
-
Görevlilerin her türlü durumlarının işlendiği dosya
- "Sicil ve bürokrasi baskı ve sıkısına pek gelemezdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Resmî belgelerin kaydedildiği kütük
- TADİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tadilat
- "Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi." (Falih Rıfkı Atay)
- "İyi bir terzinin bize giydirdiği esvaplar yalnız vücudumuza geçmiş ve onun şeklini tadil etmiş sayılamaz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tadilat
- ÇİĞİL
- ...
- ZEYİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ek
-
Bir yazıya ek olarak katılan parça
-
Bir eseri tamamlamak için sonradan yazılan ek eser
-
[isim]
Ek
- İLKİN
-
-
[zarf]
Başta, başlangıçta, önce, iptida
- "Rıza da ilkin onlara katılmış gidiyorken birden vazgeçti." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Başta, başlangıçta, önce, iptida
- KİLSİ
-
-
[sıfat]
Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi
-
[sıfat]
Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi
- TALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep gösterme
-
Tümdengelim
-
[isim]
Sebep gösterme
- VİLLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev
- "Zarif villalar, muazzam bağ ve bahçeler, düz ve geniş yollar gözüküyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev