İçinde ik olan 7 harfli 444 kelime var. İçerisinde İK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ik olan kelimeler listesine ya da Sonu ik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KESECİK
-
-
[isim]
Kulağın dolambacında bulunan ve lenf ile dolu olan küçük zarsı organ
-
[isim]
Kulağın dolambacında bulunan ve lenf ile dolu olan küçük zarsı organ
- MEŞECİK
-
-
[isim]
Kurtluca
-
[isim]
Kurtluca
- SERAMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan
-
[isim]
Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek vb. nesne
-
[sıfat]
Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan
- İSİMLİK
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Üzerine ad yazılan şey
-
[isim]
Üzerine ad yazılan şey
- AMPİRİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Deneye dayalı
- "Bunu sadece eğitim uzmanları değil, çocuk yetiştiren ana babalar da ampirik olarak bilirler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Deneye dayalı
- TANECİK
-
-
[isim]
Küçük tane
-
Çok küçük boyutlu madde, cisim
-
[isim]
Küçük tane
- KAİMLİK
- ...
- SENELİK
-
-
[sıfat]
Yıllık
-
[sıfat]
Yıllık
- ENLİLİK
-
-
[isim]
Enli olma durumu
- "İstediğin enlilikte kurdele bulamadım." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Enli olma durumu
- EVİRTİK
-
-
[sıfat]
Evirtime uğramış
-
[sıfat]
Evirtime uğramış
- AŞİKARE
- ...
- LAKONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- "Son derece lakonik olan bu tebliği..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- MÜDRİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlık
-
[isim]
Anlık
- İŞTİKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma
-
Türeme
-
Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı
-
[isim]
Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma
- NİCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
-
Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
-
Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- AKUSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yankı bilimi
-
Yankılanım
-
[isim]
Yankı bilimi
- BİLEZİK
-
-
[isim]
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
- "Saçları o kalın altın bilezikler gibi yaldız sarısına boyalıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
- "Sonra ayağını yandaki su borusunun bileziğine koydu." (Çetin Altan)
-
Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka
-
Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç
-
Kelepçe
-
[isim]
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
- BİRİKİM
-
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi." (Tarık Buğra)
-
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
- "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor." (Haldun Taner)
-
Biriktirilen mal veya para
-
Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması
-
Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- FASİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz
- EVCİLİK
-
-
[isim]
Genellikle kız çocuklarının ev işlerini örnek alarak oynadıkları oyun
-
[isim]
Genellikle kız çocuklarının ev işlerini örnek alarak oynadıkları oyun