İçinde iha olan 7 harfli 21 kelime var. İçerisinde İHA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iha olan kelimeler listesine ya da Sonu iha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AHİ
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMRİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Ölüm
- İTTİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşme, birlik kurma, bir olma
-
[isim]
Birleşme, birlik kurma, bir olma
- İLTİHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yangı
-
[isim]
Yangı
- İLMİHAL
- ...
- İHATALI
-
-
[sıfat]
Alanı geniş
-
Kavrayışlı, anlayışlı
-
[sıfat]
Alanı geniş
- İNTİHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırma
-
[isim]
Aşırma
- NİHAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son
- "Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." (Ömer Seyfettin)
- "Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat, oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
(ni'ha:yet) Sonunda
- "Uzun bir münakaşadan sonra nihayet işi şakaya dökmek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu komediye nihayet vermek, buraya bir daha gelmemek üzere çıkıp gitmek isterdim." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
-den başka bir şey değil
- "Ama bu, nihayet bir nüktedir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Son
- NASİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğüt
- "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
- "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öğüt
- BİHABER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- "Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- İNTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi
- "O anda ölmek, intihar etmek istiyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hayatını tehlikeye düşürecek aşırı davranış veya iş
-
[isim]
Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi
- İLTİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılma
- "Ricat yolu üstünde bıraktığımız nöbetçiler birer birer müfrezeye iltihak etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Katılma
- İÇTİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç
-
Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış
- "Benim içtihadım öyledir."
-
[isim]
Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç
- İZDİHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı kalabalık, yığılma
- "Tıbbiyeli uzaklaşır fakat o izdiham içinde kızın teyzesi kaybolur." (Peyami Safa)
-
[isim]
Aşırı kalabalık, yığılma
- İFTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- "O an kendi babası da bir Türk olduğu için derin bir iftihar duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- İTTİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma, tutma
- "Sözünüzü senet ittihaz ediyorum."
-
Alma
- "Tedbir ittihaz etmek."
-
[isim]
Sayma, tutma
- İMTİHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınav
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk ." (Ömer Seyfettin)
-
Güç, direnme, dayanışma gerektiren, sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum
-
[isim]
Sınav
- İNTİHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Seçme
-
Seçim
-
[isim]
Seçme
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- MEŞİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeyhlik
-
Şeyhülislamın makamı, şeyhülislamlık
-
[isim]
Şeyhlik
- İRTİHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
-
[isim]
Ölüm