İçinde ife olan 6 harfli 6 kelime var. İçerisinde İFE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ife olan kelimeler listesine ya da Sonu ife ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E F İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
-
Hükümdar
-
Osmanlı padişahlarının kullandıkları unvanlardan biri
-
Babıali kalemlerinde kâtip
-
Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse
- "O ustalarının postunda oturan bir sanat halifesiydi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
- TARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- "Gazino tarifesi."
-
Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
- "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
-
İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
- "Bir ilacın tarifesi."
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- SAHİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayfa
-
[isim]
Sayfa
- VAZİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödev
- "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
- "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
-
Görev
- "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
-
Günlük ücret, yevmiye
-
[isim]
Ödev
- LATİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaka
- "Hesap işleri müdürüne latife ederek durgunluğu bozmak istedi ise de söze karışan olmadı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Şaka
- KADİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış
- "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş