İçinde ic olan 9 harfli 85 kelime var. İçerisinde İC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ic olan kelimeler listesine ya da Sonu ic ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YİYİCİLİK
-
-
[isim]
Yiyici olma durumu, irtikâp
-
Yiyiciye yakışır davranış
-
[isim]
Yiyici olma durumu, irtikâp
- DELİRTİCİ
-
-
[sıfat]
Delirten
- "Sökük dikmek gibi usandırıcı, delirtici, ama kaçınılmaz bir işe girişmiştim." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Delirten
- İNSİCAMLI
-
-
[sıfat]
Düzgün, tutarlı
-
[sıfat]
Düzgün, tutarlı
- KAYDEDİCİ
-
-
[isim]
İmleç
-
[isim]
İmleç
- BİÇİCİLİK
-
-
[isim]
Biçicinin işi veya mesleği
-
[isim]
Biçicinin işi veya mesleği
- ÇEKİCİLİK
-
-
[isim]
Çekici olma durumu, alım, albeni, alımlılık, cazibe
-
Çekme gücü
- "Mıknatısın çekiciliği."
-
[isim]
Çekici olma durumu, alım, albeni, alımlılık, cazibe
- DİKİCİLİK
-
-
[isim]
Dikicinin yaptığı iş
-
[isim]
Dikicinin yaptığı iş
- DİRİLTİCİ
-
-
[isim]
Canlılık verici niteliği bulunan şey
-
[isim]
Canlılık verici niteliği bulunan şey
- MANİCİLİK
- ...
- GİDİCİLİK
-
-
[isim]
Gidici olma durumu
-
[isim]
Gidici olma durumu
- NİCELEYİŞ
-
-
[isim]
Niceleme işi veya biçimi
-
[isim]
Niceleme işi veya biçimi
- ÜRPERTİCİ
-
-
[sıfat]
Ürperme duygusu veren
- "Ürpertici bir soğukluk, etlerine, damarlarına, kemiklerine yayılmaya başlıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ürperme duygusu veren
- LAUBALİCE
-
-
Laubaliye yakın
- "Memur biraz daha laubalice suallerle genç kızı oyalamaya çalıştı." (Peyami Safa)
-
[zarf]
(la:uba:li'ce) Laubali bir biçimde
-
Laubaliye yakın
- DERLEYİCİ
-
-
[isim]
Derleme yapan kimse, derlemeci
-
[isim]
Derleme yapan kimse, derlemeci
- DİNLEYİCİ
-
-
[isim]
Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse
- "Belki hürmetlerini göstermek isteyen dinleyiciler ayağa kalkmak isteyeceklerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kayıtlı olmadığı hâlde derslere dışarıdan devam eden kimse
-
[isim]
Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse
- GEÇİCİLİK
-
-
[isim]
Geçici olma durumu
-
[isim]
Geçici olma durumu
- KESİCİLİK
-
-
[isim]
Kesici olma durumu
-
[isim]
Kesici olma durumu
- YENİCİLİK
-
-
[isim]
Yenici olma durumu
-
[isim]
Yenici olma durumu
- RİCACILIK
-
-
[isim]
Ricacı olma durumu
-
[isim]
Ricacı olma durumu
- GEZDİRİCİ
-
-
[isim]
Gezdiren kimse
- "Gezdiricimiz, büyük romancı üstüne doktora tezini hazırlayan bir genç." (Melih Cevdet Anday)
-
Seyyar satıcı
-
[isim]
Gezdiren kimse