İçinde i olan 5 harfli 1742 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
-
[sıfat]
İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
- BASİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü
-
[isim]
Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü
- BİNEK
-
-
[sıfat]
Binmeye yarayan (otomobil, at vb.)
-
[sıfat]
Binmeye yarayan (otomobil, at vb.)
- EMOJİ
- ...
- FARİĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vazgeçmiş, çekilmiş
-
Sıkıntısız, rahat
-
Bir mülkün kullanma hakkını başkasına bırakan
-
[sıfat]
Vazgeçmiş, çekilmiş
- KAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
- PİNEL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç
-
[isim]
Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç
- POLİM
- ...
- SEMİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cömert
-
[sıfat]
Cömert
- TEATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılıklı alıp verme
-
[isim]
Karşılıklı alıp verme
- TERLİ
-
-
[sıfat]
Terlemiş olan
- "O günkü gibi terli değil, ateşli değil." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Terlemiş olan
- TETİR
-
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
-
Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
- TİRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
-
Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi
- "Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti." (Refik Halit Karay)
-
Uzun ve tumturaklı konuşma
- "Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
- DEMİR
-
-
[isim]
Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
- "Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun?" (Falih Rıfkı Atay)
- "Ben akide yemedim, gönlümde yumuşaklık yok, midem demir gibi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Demirlerini tarayan hurda harami gemileri karaya vuruyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular." (Peyami Safa)
- "Demir gibi kolları vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bu elementten yapılmış parça
- "Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri."
-
Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça
-
[sıfat]
Güçlü, kuvvetli, sert
- "O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çıpa
-
[isim]
Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
- FERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok sevinçli, neşeli
-
[sıfat]
Çok sevinçli, neşeli
- İFRAĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi başka bir biçime çevirme
-
Boşaltım
-
[isim]
Bir şeyi başka bir biçime çevirme
- İMDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tehlikede olana yapılan yardım
- "İşaret görmediğim zaman vaziyetinizin imdada muhtaç olduğu anlaşılır." (Aka Gündüz)
- "Kıyafet züğürdü çıkmış kaymakamlar bile ikinci plana geçerler ve benden imdat umarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Aşağı kattan gürültüyü işiterek imdadıma koşan annem evvela neye uğradığını bilememişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Neyse bu işte de otelci imdadımıza yetişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
"Yetişin, kurtarın" anlamlarında bir seslenme sözü
- "Ağlıyorsun, imdat, imdat! diyorsun." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Tehlikede olana yapılan yardım
- MAFİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Yok, kalmadı" anlamında kullanılan bir söz
- "Bende para mafiş!"
-
[isim]
Bir çeşit yumurtalı ve hafif hamur tatlısı
-
[ünlem]
"Yok, kalmadı" anlamında kullanılan bir söz
- MİYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
-
Ölçüt, ölçü
- "Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Ayıraç
-
[isim]
Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
- NİJER
- ...