İçinde i olan 4 harfli 636 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ECİR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Sevap
                    
                    
- "Bu sabrın ecri büyüktür." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 
 - 
                    
                        Ücret
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sevap
                    
                    
 - EMMİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Amca
                    
                    
- "Bir kız bana emmi dedi neyleyim." (Karacaoğlan)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Amca
                    
                    
 - ENİR
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Bir tür yaban mersini
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir tür yaban mersini
                    
                    
 - FERİ
 - ...
 - SERİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
                    
                    
- "Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 - 
                    
                        Bir fabrika veya atölyenin uzun bir süre aynı iş üzerinde çalıştığı üretim tipi
                    
                    
- "Fabrika seri imalata başlayınca fiyatlar düştü."
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
                    
                    
 - ŞİŞE
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap
                    
                    
- "Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bu kabın aldığı miktarda olan
                    
                    
- "Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir şişe kan verilse!" (Memduh Şevket Esendal)
 
 - 
                    
                        Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap
                    
                    
 - SİYA
 - 
    
Kelime Kökeni : Rumca
- 
                        [isim]
                    
                        Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
                    
                    
 - EKİP
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Takım
                    
                    
- "Aramızda ekipler kuracağız, maçlar yapacağız, oyunlar oynayacağız." (Çetin Altan)
 
 - 
                    
                        İşçilerin oluşturduğu takım
                    
                    
- "Bir kısmı da hususi temizleme ekipleri marifetiyle imha edilir." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Takım
                    
                    
 - FANİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti
                    
                    
 - LOBİ
 - 
    
Kelime Kökeni : İngilizce
- 
                        [isim]
                    
                        Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk, dalan
                    
                    
 - 
                    
                        Otel, tiyatro vb. yerlerde girişe yakın geniş yer
                    
                    
 - 
                    
                        Bazı ortak çıkarları olan grupların temsilcilerinden oluşan topluluk
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk, dalan
                    
                    
 - DİLİ
 - ...
 - İMİK
 - ...
 - İNEÇ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Tekne, yukaç karşıtı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tekne, yukaç karşıtı
                    
                    
 - LİVA
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Sancak
                    
                    
- "Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 - 
                    
                        Tugay
                    
                    
- "Süvari livalarında uzun hizmeti geçmiş olan Fahrettin Bey..." (Atilla İlhan)
 
 - 
                    
                        Tuğgeneral
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sancak
                    
                    
 - İADE
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Alınmış bir şeyi geri verme
                    
                    
- "Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı." (Refik Halit Karay)
 - "Hariciye Nazırı Tevfik Paşa gelerek iade edilmelerini talep eylemiş." (Ahmet Rasim)
 
 - 
                    
                        Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
                    
                    
 - 
                    
                        Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme
                    
                    
- "Karşıki kayalar benim sesimi bana iade ettiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 - 
                    
                        İadeli
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Alınmış bir şeyi geri verme
                    
                    
 - SABİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Küçük çocuk
                    
                    
- "İki yaşında bir sabi masumluğuyla annemin yanına gidecek ve dizlerine kapanacaktır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Küçük çocuk
                    
                    
 - SPİN
 - ...
 - BİNİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Binme işi
                    
                    
- "Bu hayvan biniye gelmez."
 
 - 
                    
                        Kapı, dolap vb. şeylerin, kanatları kapandığında kalan aralığı örtebilmek için bu kanatların kenarına çakılan çıta
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Binme işi
                    
                    
 - FRİZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
                    
                    
 - 
                    
                        Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
                    
                    
 - PİST
 - 
    
- 
                        [ünlem]
                    
                        Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü
                    
                    
 
 - 
                        [ünlem]
                    
                        Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü