İçinde hül olan 20 kelime var. İçerisinde HÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hül olan kelimeler listesine ya da Sonu hül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TECAHÜLÜARİFANE
HÜLYALAŞTIRMAK, ŞEYHÜLİSLAMLIK
HÜLYALAŞTIRMA
TECAHÜLÜARİF
HÜLYALAŞMAK, ŞEYHÜLİSLAM
HÜLLECİLİK, HÜLYALAŞMA, RUHÜLKUDÜS
HÜLASATEN, MALİHÜLYA
HÜLLECİ, HÜLYALI, TECAHÜL, TEDAHÜL, TEEHHÜL
HÜLASA
HÜLLE, HÜLYA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TECAHÜLÜARİFANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tecahülüarif
-
[isim]
Tecahülüarif
- HÜLYALAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Hülya durumuna getirmek
- "Mektep görülen her şeyi yumuşatıyor, hülyalaştırıyor, güzelleştiriyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Hülya durumuna getirmek
- ŞEYHÜLİSLAMLIK
-
-
[isim]
Şeyhülislam olma durumu
-
Şeyhülislam makamı
-
[isim]
Şeyhülislam olma durumu
- HÜLYALAŞTIRMA
-
-
[isim]
Hülyalaştırmak biçimi
-
[isim]
Hülyalaştırmak biçimi
- TECAHÜLÜARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilmezlikten gelme
-
[isim]
Bilmezlikten gelme
- HÜLYALAŞMAK
-
-
[nsz]
Hülya durumuna gelmek
-
[nsz]
Hülya durumuna gelmek
- ŞEYHÜLİSLAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda, kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda, kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye
- RUHÜLKUDÜS
- ...
- HÜLLECİLİK
-
-
[isim]
Hülleci olma durumu
-
[isim]
Hülleci olma durumu
- HÜLYALAŞMA
-
-
[isim]
Hülyalaşmak durumu
-
[isim]
Hülyalaşmak durumu
- HÜLASATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Özet olarak, kısaca
-
[zarf]
Özet olarak, kısaca
- MALİHÜLYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara sevda
-
Kuruntu
- "Bu motiflerle ileride hazırlayacağı operanın hülyalarını, daha doğrusu malihülyalarını kurarak dalga geçiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kara sevda
- HÜLLECİ
-
-
[isim]
Hülle yoluyla evlenme işini gerçekleştiren kimse
-
[isim]
Hülle yoluyla evlenme işini gerçekleştiren kimse
- TEEHHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Evlenme
-
[isim]
Evlenme
- TECAHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
- HÜLYALI
-
-
[sıfat]
Hayal kuran veya insanı hayal kurmaya sürükleyen
-
[sıfat]
Hayal kuran veya insanı hayal kurmaya sürükleyen
- TEDAHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirinin içine girme
-
Ödemede gecikme
-
Yığılıp kalma, birikme
-
[isim]
Birbirinin içine girme
- HÜLASA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özet, fezleke
- "Bir kadınlık tarihi hülasası yapacak değiliz." (Falih Rıfkı Atay)
- "Demek ki hülasa ediyorum, turizm İstanbul'un büyük bir şansı olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Öz
- "Karaciğer hülasası."
-
[zarf]
Kısacası
- "O vakit küt küt kalbim atmaya başlıyor, hülasa acayip bir vaziyet." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Herhangi bir maddenin, alkol, eter vb. bir eritici ile ayrılmış veya başka bir yol ile elde edilmiş etkili özü
- "Kınakına hülasası."
-
[isim]
Özet, fezleke
- HÜLLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi
-
[isim]
Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi
- HÜLYA
-
-
[isim]
Tatlı düş, hayal
- "Talihin kırkyılda bir karşıma çıkardığı saadet hülyasını tehlikede buldum." (Halide Edip Adıvar)
-
Kuruntu
-
[isim]
Tatlı düş, hayal