İçinde hud olan 20 kelime var. İçerisinde HUD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hud olan kelimeler listesine ya da Sonu hud ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BEYHUDELEŞTİRME
HUDUTLANDIRMAK
BEYHUDELEŞMEK, HUDUTLANDIRMA
BEYHUDELEŞME
HEMHUDUTLUK, HUDAYİNABİT, HUDUTSUZLUK
BEYHUDELİK
YAHUDİLİK
BERHUDAR, HEMHUDUT, HUDUTSUZ, YAHUDİCE
AHUDUDU, BEYHUDE, HUDUTLU
NOHUDİ, YAHUDİ
HUDUT
D H U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
HU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEYHUDELEŞTİRME
-
-
[isim]
Beyhudeleştirmek işi
-
[isim]
Beyhudeleştirmek işi
- HUDUTLANDIRMAK
-
-
[-i]
Sınırlandırmak, sınır çekmek
-
[-i]
Sınırlandırmak, sınır çekmek
- BEYHUDELEŞMEK
-
-
[nsz]
Gereksizleşmek, anlamsızlaşmak
-
[nsz]
Gereksizleşmek, anlamsızlaşmak
- HUDUTLANDIRMA
-
-
[isim]
Hudutlandırmak işi
-
[isim]
Hudutlandırmak işi
- BEYHUDELEŞME
-
-
[isim]
Beyhudeleşmek işi
-
[isim]
Beyhudeleşmek işi
- HUDUTSUZLUK
- ...
- HUDAYİNABİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kendiliğinden yetişen (bitki)
-
Başıboş büyümüş (kimse)
-
Eğitim görmemiş, kendi kendini yetiştirmiş olan (kimse)
-
[sıfat]
Kendiliğinden yetişen (bitki)
- HEMHUDUTLUK
- ...
- BEYHUDELİK
-
-
[isim]
Beyhude olma durumu
- "Elde edildiği ileri sürülen siyasi başarının beyhudeliği meydana çıkmış olur." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Beyhude olma durumu
- YAHUDİLİK
- ...
- HEMHUDUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sınırdaş
-
[sıfat]
Sınırdaş
- BERHUDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Mutlu
- "Fahim Bey'in kısa boylu, ak sakallı babası 'berhudar ol, oğlum! Gel seni alnından öpeyim' demiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Mutlu
- YAHUDİCE
- ...
- HUDUTSUZ
-
-
[sıfat]
Sınırsız
- "Tabiatın böyle aziz tecellileri hudutsuzdur..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sınırsız
- AHUDUDU
-
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
-
Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
- HUDUTLU
-
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış
- BEYHUDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- "Beyhude münakaşalar olacağını anladı." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Boşuna
- "Beyhude kendini öldürteceksin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- NOHUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kirli veya donuk sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Üstünde daima saz rengi, hardal rengi ... nohudi renklerde veya bunları andıran bir renkte bir esvabı ... vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Kirli veya donuk sarı renk
- YAHUDİ
- ...
- HUDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınır
- "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Uç, son
-
[isim]
Sınır